EKMEK ELDEN SU GÖLDEN
Aslan, Güryele kafesinin içinde dönüp duruyordu. Bu günlerde ziyaretçisi pek yoktu. Arada birkaç kişi kafesin önünde dikiliyor, onu merak ve korkuyla seyrediyorlardı. Hava çok sıcaktı. Bakıcısının verdiği eti yiyip suyunu içti. Yavaş adımlarla gidip bir köşeye yattı. O sırada bir karga kafesin demir parmaklıkları arasından içeriye süzüldü. Aslanın uyuduğundan emin olunca gidip su kabından doya doya su içti. Tam o sırada doğrulmuş kendisine bakan aslanı gördü. Korkuyla kendini dışarıya attı. En yakın ağacın dalına konup, gakladı: - Gakkk. Ekmek elden su gölden, gel keyfim gel. Keyfine de diyecek yok aslan. Güryele, düşünmeden konuşan kargaya aldırmadı, pençelerini yaladı. Karga uçup gitti. Karga ertesi gün yine geldi. Sessizce su kabına yaklaştı. Suyunu içip kafesin dışına çıktı. Yatan aslana; - Çok şanslısın aslan. Benim de suyum, yemeğim önüme gelse keşke. Güryele yattığı yerden kalkıp kükredi. Karga korkudan gaklayarak yine en yakın dala kondu. Güryele: - Adım Güryele karga. Rica etsem şu meşenin dalına konabilir misin? Karga elbette deyip kondu. Güryele: - Ya ilerideki çınarın dalına konabilir misin? Karga gidip kondu. Güryele: - Ben bu kafesten başka bir yere gidemiyorum oysa sen istediğin yere uçmaktasın. Hürriyetini suya, yiyeceğe değişir misin karga? Karga evet diyemedi. Aklına eşi ve yavruları gelmişti çünkü. Bir kafeste yaşasa onların yanına gidemezdi. Özgürce uçamazdı. Başını eğdi, sustu kaldı. Güryele: - Ben de sana imreniyorum karga. Özgürlüğünün kıymetini bil. Karga, daha önce düşünmeden konuştuğu için özür diledi. Adının Şenkara olduğunu bildirdi. Güryele de su içmeye her zaman gelebileceğini, suyunu paylaşmakla mutlu olacağını söyledi. Şenkara her gelişinde bol bol sohbet ettiler. İki iyi dost oldular. Şenkara bir gün geldiğinde kafesi boş buldu. Merak içinde arkadaşını ararken bakıcı ile veterineri gördü. Kendi aralarında konuşuyorlardı. Bakıcı: - Güryele orayı sevdi mi? Diğer aslanları görünce şaşırmıştır kesin. - Çok şaşırdı, mutlu oldu. Yeni hayvanat bahçesi çok büyük ve güzel. Buradaki hayvanların hepsini oraya taşıyacağız. - Gözlerim Güryele’yi arıyor ama onun adına seviniyorum. Gaaak, sesleri etrafa yayıldı. Bu duruma sevinen biri daha vardı anlaşılan.
Emine Yılmaz DERECİ
YazarSen gökyüzü çiz çocuk!Bembeyaz bulutlarıNazlı uçurtmalarıBalonlarla birlikteUçan kuşları...Sen güneşi çiz çocuk!Doğsun tepelerin ardındanYol alsın doğudan batıyaYusyuvarlak sapsarıSen geceyi çiz çocuk...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
İnebolu’ya bağlı Üçlüce köyünde doğdum, büyüdüm. Köyümüzde yardımlaşmak, birlik ve beraberlik içinde zorlukları aşmak gelenek hâline gelmişti. İmeceye katılmayı her köylü kendine vazife bilirdi. Bunu ...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ
Sevgili Arkadaşlar! Kış mevsiminin gelişini elbisesiz kalan ağaçlardan öğreniyoruz, Üşüyen çiçekler ve otlar sararıp soluyor bu mevsimde. Hele de etrafı bembeyaz bir kar örtüsü bürüyünce “tamam art...
Yazar: Editör
Çoban Ali, köyün sığır ve küçükbaş hayvanlarını otlatır, geçimini çobanlıktan sağlardı. Her gün hayvanları köye uzak çayırlıklara götürürdü. Akşam karnı doyan hayvanlarla köye dönerdi. Her...
Yazar: Emine Yılmaz DERECİ