Eğri Kalesi ve Haçova Fatihi: Sultan Üçüncü Mehmed Han
On üçüncü Osmanlı Sultanı, III. Mehmed Han; babası Üçüncü Murad Han’ın vefatından on bir gün sonra, 17 Ocak 1595 tarihinde Manisa’dan İstanbul’a gelip tahta oturur. Ulemadan Saadeddin Efendi’yi hocalığına, Ferhad Paşa’yı Sadrazamlığa, Halil Paşa’yı da Kaptan-ı Deryalığa tayin eder. 1593’ten beri devam eden Avusturya harpleri esnasında, Papa Sekizinci Clément’in teş-vik ve propagandalarıyla, ahalisi Hristiyan olan Osmanlı Devleti’ne tabi Erdel, Eflak ve Boğdan Voyvodalıkları Türklere karşı isyan başlatır. Papa’nın bu çağrısıyla Almanya, Avusturya, Belçika, Bohemya, İtalya, Macaristan’dan toplanan elli bin piyade ve yirmi bin süvariden oluşan Hristiyan Ordusu’nun, Avusturyalı Prens Mansfeld emrinde yardıma geldiğini haber alan Eflak Voyvodası Mihail, binlerce Müslümanı kılıçtan geçirip, her yeri harap eder. Eflak ve Macaristan cephelerinde, Osmanlı şehirlerinin düşman ordularınca yıkılıp yakılması, ahalinin kılıçtan geçirilmesine son vermek için Üçüncü Mehmed Han, 20 Haziran 1596 tarihinde Eğri Seferi’ne çıkar. Üçüncü Mehmed Han’ın, ordusunun başında bizzat sefere çıkması askerleri coşturur. Müslümanları zulümden kurtarma aşk ve şevkiyle ordu, Edirne, Filibe, Niş, Belgrad yolundan Sirem’e gelir. Eğri’nin askerî stratejik olarak daha fazla kıymet arz etmesinden dolayı, Avusturya Cephesi hedef tayin edilir. 21 Eylül 1596 tarihinde Macaristan topraklarındaki Eğri Ovası’na gelen Sultan Mehmed Han’ın emriyle, 24 Eylül 1596 tarihinde Eğri Kalesi kuşatılır. “Peçevî Târihi”nde kaydedildiğine göre; Sultan Üçüncü Mehmed Hân Eğri Seferi’ne giderken mukaddes emanetlerden Sancâk-ı Şerîf’i ve Hırka-i Saâdet’i de yanına almıştır. Düşman askeri, otâğ-ı hümâyûn’un çok yakınlarına yaklaşınca, pâdişâhın şaşkınlık ve endişesi iyice artar. O an yanında bulunan Hoca Sa’deddîn Efendi’ye; “Efendi! Şimden gerû (şimdiden sonra) çâre ve tedbîr nedür?” diye sorup telâşını belli eder. Metânetini muhâfaza etmekte olan Hoca Sa’deddîn Efendi: “Pâdişâh’um! Siz gibi âl-i Osmân sultânı Pey-gamber Efendimiz (s.a.v.) yolunda halîfe oldukdan gerû, Hırka-i saâdet’i böyle ânda giyerek, Hakk Teâlâ’ya duâlar eylemek elbette münâsibdür!” deyince, sancâk-ı şerîf’in altında tekbîr sesleriyle Hırka-i şerîf’i giye-rek, askerlerini büyük bir heyecanla zafere ulaştırır. 12 Ekim’de iç kale teslim alınır. Sonra şehrin en büyük kilisesi camiye çevrilir ve 18 Ekim Cuma günü Türk-İslâm geleneğine göre Sultan Mehmed Han cuma namazını burada kıldırır. Eğri Kalesi fatihi Sultan Üçüncü Mehmed Han, 23 Ekim 1596 tarihinde, Harp Meclisi kararınca ileri harekâta devam eder. 26 Ekim 1596 tarihinde, Haçova’da Papalık askerlerinden oluşan 300.000 kişilik Hristiyan Ordusu’nu mağlup eder. Avusturya ve İran cephelerinde başarı kazanmak için çareler araştıran, gayret gösteren III. Mehmed Han, üzüntüsünden rahatsızlanır. Bazı kaynakların belirttiğine göre kalp krizi sonucu otuz yedi yaşında iken, 21 Aralık 1603 tarihinde vefat eder. Kabr-i şerifi Ayasofya Camii civarındaki türbesindedir.
Bekir AYDOĞAN
YazarBilindiği üzere büyük ve kahraman şahsiyetler, kökleri kadar çevreleriyle de birlikte değerlendirildiğinde gerçek tespitlere ulaşılır. Abidelerin üzerinde yükseldiği kaideler gibi, binaların sağlam te...
Yazar: Bekir AYDOĞAN
Çanakkale Şehitlerinin Fedâkârlığıyla Maziden Âtiye Uzanan Vatan KöprüsüBirinci Dünya Savaşı’nda, en şiddetli cephelerden biri olan Çanakkale’dir. Batılı güçlerin ordusu daha gelişmiş ve sayıca bizden...
Yazar: Bekir AYDOĞAN
“Allah içinizden iman edenlere ve sâlih amellerde bulunanlara vadetmiştir. Hiç şüphesiz onlardan öncekileri nasıl ‘güç ve iktidar sahibi’ kıldıysa, onları da yeryüzünde ‘güç ve iktidar sahibi’ kılacak...
Yazar: Ramazan ALTINTAŞ
Rasûlullah (s.a.v.) Necd tarafına bir süvâri gönderdi. Bunlar Benî Hanîfe Kabilesinden Sümâme b. Üsâl denilen bir adam getirdiler. Getirdikleri bu kişi Yemâmeliler’in reisiydi. Onu mescidin direklerin...
Yazar: Mustafa KARABACAK