EĞİTİMDE KABİLİYETE GÖRE REHBERLİK
Allah herkesi farklı kabiliyetlerde yaratmıştır. Kabiliyetine göre eğitilen ve yetiştirilen insanlar yetişkin olduklarında toplumda ihtiyaç duyulan farklı işleri yaparak hem kendi geçimlerini sağlarlar hem de o alanda ihtiyaç duyulan kalifiye eleman açığını doldurmuş olurlar. Birtakım bilgi, düşünce ve yeteneği ezberleterek ve şartlandırarak bireyi yönlendirmek eğitim değildir. Hayvanların ehlîleştirilmesi için uygulanan terbiye yöntemi ile insana uygulanan terbiye yöntemi aynı olamaz. Çocuk eğitiminde öğretmenler kadar ebeveynlerin de dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Bunlardan bazılarını kısaca şöyle zikredebiliriz: 1- Örnek gösterme: Peygamberler, âlimler ve Allah’ın salih kulları en güzel örnek ve önderdirler. Peygamberimiz; “Beni Rabb’im terbiye etti ve terbiyemi en güzel yaptı.” buyurmuştur. Kalem Suresi’ndeki “Hiç şüphesiz, sen yüksek bir ahlak üzeresin.” mealindeki 4. ayet-i kerimeden de anlaşıldığı üzere, Allah örnek gösterme yönteminin bir gereği olarak Peygamberimiz (s.a.v.)’i bizler için özel seçmiştir. 2- Ödüllendirme: İnsanları bir şeye motive edebilmek için sarf edeceği çaba sonunda kazanç sağlama umudunun olması gerekir. Yüksek not alma, diploma alma ve iyi bir iş umudu olmasa hiçbir öğrenciye ders çalıştıramazsınız. Allah da cennet vaadi ile bizi iyiliklere kanalize etmek istemiştir. Çocukların hiçbir başarısı karşılıksız kalmamalıdır. 3- Yeteneğe uygun yönlendirme: Çocuğun sözel ya da sayısal zekâsı Türkçe ve matematik derslerinde belli olsa da hangi mesleğe yatkın olduğu sınıf öğretmeni ile yapılacak istişare sonucuna göre belirlenmelidir. Bir alanda çok başarılı olabilecek birinin, çok para kazanması için kabiliyetine uygun olmayan popüler mesleklere yönlendirilmesi onun ömür boyu başarısız olmasına ve bir yeteneğin zayi olmasına yol açabilir. 4- İlgi ve sevgi odaklı eğitim: Çocuklar, büyüklerinden yakın ilgi ve sevgi görme ihtiyacı duyarlar. Anne ve babası tarafından sevilen çocukların daha zeki, özgüven sahibi ve medeni cesareti olan kimseler oldukları görülmüştür. Çocuklara “İstersen sen bunu yaparsın, sen bizim için değerlisin, gelecekte de önemli biri olabilirsin.” diyerek onlara değer verdiğimizi kendilerine hissettirmeli ve bu şekilde onları yüreklendirmeliyiz. Çocukları büyük adammış gibi dinleyin ama onlardan büyük adam davranışı beklemeyin. Anne baba merkezli aileyi çocuk merkezli aileye dönüştürmemek gerekir. 5- Ortam hazırlayarak fırsatlar vermeliyiz: Bir öğrenciye her istediğini almak, ödevini yapıvermek haddizatında bir iyilik değildir. Çocuk her istediğinin yerine gelmeyebileceğini, her istediğini elde edemeyeceğini bilmelidir. Ona, hünerlerini gösterebileceği birtakım fırsatlar vermeliyiz. Eğitimciler ve ebeveynler, sadece karşılarında duran nesli eğitmiyorlar, daha sonra gelecek en az üç nesli daha eğitmiş oluyorlar. Buna göre bizler, geçen neslin ve asrın eseriyiz. Yarınki nesil ise bizim eserimiz olacak. Geleceğin kaderini etkileme sorumluluğunun ağırlığını ne kadar hissedebiliyoruz?
Emine Büşra YÜKSEL
YazarBu yazıyı, Filistin ve Gazze’de yaşanan vahşetin sona erdiğini görmek umuduyla ve kurduğum hayalin dua yerine geçmesi dileğiyle yazıyorum. 2028 yılının sonbahar aylarıydı. Ailece Kudüs-Gazze bağl...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Resimlerde belirdi kar. Yağdı durdu çiçeklere. Attı kendisini binadan atlar gibi Bıraktı gökyüzünü ve attı. Kara toprağa can kattı. Yağan her tanesinde ömrü ihtiva eder gibi Yağdı ...
Yazar: Hacer ABAS
Çocuklarıyla iletişim problemi yaşamayan anne baba yok gibidir. Genel anlamda iletişim problemlerinin başında anne babaların çocukları kendi yetiştikleri çağa göre yetiştirmek istemeleri gelmektedir. ...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Medeniyet; bir milletin ya da milletlerin, kendi bilgi ve kültürleri yanında diğer milletlerin bilgi ve kültürlerinden de istifade ederek, bilgi ve düşüncede, hayatın her alanında, sanat, edebiyat, za...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL