Editör’den Merhaba (Nisan 2019)
Her sevgi küçük yaşlarda iken başlar ve öğrenilir. Rabbimizin bize nimetler sunduğu doğal çevrenin korunması için çocukken kazanılan ağaç, bitki ve çevre sevgisi ile hayat daha yaşanılır hale gelir. Doğa sevgisini kazanabilmek için çocuklarımızı parklar, bahçeler, uçsuz bucaksız tarlalar ve her canlıya hizmet etme şuuruyla yemyeşil bir dünya ile tanıştırmalıyız. Etrafımızı saran beton yığınlarından uzaklaşmadıkça, doğanın içinde zaman geçirmedikçe bu sevgi ve şuuru vermek pek de mümkün değildir. Maalesef günümüz çocuklarının en çok zorlandığı şey; doğal hayatın yeşil tonlarını, bitkileri ve hayvanları tanıyamadan, onlarla temas kurmadan bir çocukluk devri geçirmeleridir. Hatta çocuklarımızın doğrudan deneyim kazanmasını sağlamak için toprağa ve çiçeklere dokunmasını teşvik etmeli, evde okulda bir çiçeği, bahçede bir ağacı olması için gayret göstermeliyiz. Büyük şehirde yaşamayı bir engel olarak görmemeli ve çocuğumuzu düzenli olarak parklara veya doğal alanlara, hayvanat bahçelerine götürmeliyiz. Çocuklarda en etkili öğrenme yollarından biri oyun olduğundan, doğada oynayabileceğimiz çeşitli oyunlarla çocuğumuzun çevreyi keşfetmesini ve doğayı sevmesini sağlamak mümkündür. Doğal çevrede geçirilecek eğlenceli vakitler, onların doğayı sevmesini, bitki ve canlılara ilgi duyma isteğini arttıracaktır. Çocuğumuzun bitkileri ve hayvanları tanıtması için yukarıda saydığımız konularda doğa bilincinin yerleşmesi açısından faaliyetlerde bulunmak gerekmektedir. Sadece anlatmak değil; toprakla, ağaçla, çiçekle, kediyle, köpekle temasını sağlayarak hissetmesini de temin etmeliyiz. Çocuklarımıza doğa sevgisini vermenin bir yolu da evinizin içinde birlikte yetiştirebileceğimiz bir çiçeğin bakımına ve sulanmasına yardım etmesini isteyebiliriz. Özellikle birlikte televizyon izlerken, doğal çevre ve hayvanlarla ilgili belgeseller seyretmek, bu konularda fikir alış-verişi yapmak faydalı olacaktır. Çocuklarımız doğal çevreyle ilgili birçok şeyi kitaplardan, videolardan, belgesellerden, çizgi filmlerden daha kolay öğrenmektedir. Ancak anne- babaların doğaya ilgisi olmazsa çocukların da o konuda ilgilenmeyeceği muhakkaktır. Bir ağacın dalını bile kırmaya kıyamayan doğa sevgisi ile yetişen nesiller ileride insana saygı gösteren bir anlayışla hayat sürer. Hepimizin istediği huzur içinde bir dünyada doğal çevreyle iç içe bir nesil dileğiyle…
Musa TEKTAŞ
YazarAllah’a yakın olabilmek için iyilik yolunda yürümek, iyiliğe gönül vermek, gerekirse can vermek gerekir. Sahâbe-i kirâm bütün hayatını, malını, canını Allah’ın dinine ve Rasûlullah’ın emri üzere fedâ ...
Yazar: Musa TEKTAŞ
İnsanın iki önemli tarafı vardır: Biri nefs ve bir diğer yanı ise rûhtur. Nefs, rûhun emrine girerse, insan baştan ayağa rûh kesilir ve erdemin, olgunluğun, iyilik ve güzelliğin mekânı olur. Hulûsi Ef...
Yazar: Musa TEKTAŞ
Sohbet; arkadaşlık edip ünsiyet kurmaktır. Bedenle ya da gönülle uzun süre beraberlik hâlinin tesis edildiği, dinî veya dünyevî konuların konuşulduğu toplantıya da sohbet denir. Ancak tasa...
Yazar: Musa TEKTAŞ
İslâm tasavvufunda asıl amaç, Allah’a ulaşmaktır. Bu hedefe varabilmek için dünyevî bağlardan, aşırı mal sevgisinden ve en nihâyetinde kendi varlığından geçmek gerekmektedir. Bu süreci gerçekleştirebi...
Yazar: Musa TEKTAŞ