DOST BAHÇESİNİN BÜLBÜLÜ OLMAK
"Gönül vuslata ersin; cân¸ cânâna kavuşsun.
Her istediğin olsun. Dikenler bile gül
bahçesinin gülleri olsun."
Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s)'nin Dîvân'ında vurgulanan önemli konulardan birisi; gaflet uykusundan uyanmaya yapılan davettir. Kişinin "Kardeşinden¸ annesinden¸ babasından¸ eşinden ve çocuklarından"[1] kaçacağı o gün gelip çatmadan¸ ölmeden önce ölmeye dâir yapılan davet. "Vardan¸ ârdan ve ağyârdan" vazgeçmeye davet
Dost bağının bülbülü olmaya yapılan davet:
1. Ey dil yürü zâr eyle kim zârın nice bir zâr ola
Aç gözünü dîdârı gör bu uykudan bîdâr ola
Ey gönül¸ kalk da ağlayıp inle¸ hem de nasıl bir ağlama
Aç gözünü de sevgilinin yüzünü gör. Gözlerin uyansın artık bu uykudan.
Ey gönül¸ Mahbûb-ı hakîkîye ulaşmak istiyorsan öncelikle göz pınarların çağlamalı. Öyle bir akmalı ki gözyaşların¸ temizlenmeli gözlerin her türlü kirden ve pastan. Uyanmalısın artık gaflet uykusundan.
2. Ölmeden öndin bul memât hayy ol içip âb-ı hayât
Hem ol ki mahv-ı mahz-ı zât cân vâkıf-ı esrâr ola
Ölmeden önce öl¸ sonsuzluk suyunu tadarak diril. Yüce Yaratıcının katındaki gerçek varlığa er de sırlardan haberdâr ol.
Gerçek ve ebedî hayata erenler ölmeden önce ölebilenlerdir. "Mûtû kable en temûtû"[2] şeklinde ifade edilen bu sırra ulaşmak ise varlığın hakîkatini keşfetmekle elde edilebilir.
3. Dil vuslata nâil olup cânâna cân vâsıl olup
Her matlabın hâsıl olup hârın gül-i gül-zâr ola
Gönül vuslata ersin; cân¸ cânâna kavuşsun. Her istediğin olsun. Dikenler bile gül bahçesinin gülleri olsun.
Âşık sevgilisine kavuşmaktan gayrı ne ister? "Lütfun da hoş¸ kahrın da hoş" sırrına erişmektir vuslat. Gül de diken de¸ bülbül de gülşen de birdir artık âşığın gözünde. Matlûba erilmiş¸ hasret bitmiştir.
4. At varlığı varı n'iden ko ârını ârı n'iden
Bul yârı ağyârı n'iden her dem enîsin yâr ola
Maddî varlığı bir kenara at¸ neyine yarayacak bu? Yaptıklarından dolayı insanlar karşısında utanmayı bırak¸ utanıp da ne olacak? Sevgiliyi bul¸ başkasını ne yapacaksın? Her dem sana dost olacak bir sevgili
"
Hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar
"[3] buyrulmakta onurlu insanlardan bahsedilirken Kur'ân'da. Aldırmamak kimseye ve utanmamak haklı iken ve Hak yolda yaptıklarından. Yeter ki yârimiz Allah ola¸ yeter ki yardımcımız Kâdir-i Mutlak ola.
5. Âşıksan özle yârını terk edip âr u varını
Sa'y eyle bul dil-dârını kim manzarın dîdâr ola
Gerçekten âşık isen özlemelisin sevgiliyi ve terk etmelisin utanmayı ve de benliği. Çalış ve gönlünü alan o sevgiliyi bul. Baktığın her yerde onun güzel yüzünü gör.
Cemâlullâh'a ulaşmak istiyorsa insan¸ her an O'nun aşkı ile yanıp tutuşmalı. Bulmak istiyorsa insan¸ aramalı.
6. Ey cân u dil dîdâra bak hem hâl ü hem ruhsâra bak
Ko gayrıyı bu kâra bak kârın meğer bir kâr ola
Ey cân ve ey gönül¸ sevgilinin güzel yüzüne bak. Yüzündeki bene ve o güzel yanağa bak. Her şeyi bırak da bununla ilgilen¸ gerçekten bir şey yapmak istiyorsan eğer
Sevginin çeşitli alâmetleri vardır. Bunlardan birisi de sevdiğine durmaksızın bakmak¸ bir an olsun gözlerini ondan ayırmamaktır. Feyz almak¸ gönlü nûrla doldurmak için
Kalpten kalbe yol bulabilmek için
7. Er sâfiyâne bul safâ senden kamu olsun nümâ
Âyîne-i dildeki tâ görünen ol dîdâr ola
Saflığa ve temizliğe eriş¸ herkes ve her şey sende görünsün. Gönül aynan o kadar temiz olsun ki¸ bakıldığında sevgili görünsün orada.
Yüce Allah Kur'ân-ı Kerîm'de "Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki¸ nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş¸ onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir."[4] buyurmaktadır. Kurtuluşa ermek¸ dâreyn saadetine ulaşmak için nefis tezkiyesinde bulunmak. Onu kirlerden¸ günahlardan ve isyanlardan temizlemek... Gönül sarayına Mahbûb-ı hakîkinin teşrifi için hâneyi mamur kılmak.
8. Sa'y et de ol ehl-i ferâğ arada kalmaya nizâ'
Bu sözleri et istima' hep gizliler ihbâr ola
Çalış ve gönül rahatlığına kavuş¸ kavga gürültü kalmasın. Kulağını aç da bu sözleri dinle¸ gizli bir şey kalmasın.
Çekişmelerden¸ kavgalardan uzak gönül huzuru içerisinde ömür sürmek isteyen kişi¸ nasihatlere kulak vermeli¸ onlara uymalıdır. Varlığın şifresini çözmek¸ hakikatin gizli dünyasına dalmak¸ güzel sözlere uymakla gerçekleşecektir.
9. Bul Hakk'a varmağa delîl görmez gözün olmuş alîl
Zikr et ki Hakk'ı cân u dil gencîne-i esrâr ola
Kör olmuş¸ görmeyen bir gözün varsa eğer¸ seni Hakk'a ulaştıracak bir kılavuz bulmalısın. Cân ve gönlünün sırlar hazinesi olmasını istiyorsan eğer¸ Hakk'ı zikretmelisin.
Öyle bir zikrediş ki kalbin itminâna kavuşacağı bir zikir. Öyle bir hatırlayış ki kalben ve bedenen¸ vücudun her zerresiyle O'nu anmak¸ O'na kul olduğunu bir kez daha hatırlamak.
10. Geldin bu ile sen garîb ol bâğ-ı dosta andelîb
Bu derdine bul bir tabîb zahm-ı dilin tîmâr ola
Bu diyâra bir garip olarak geldin sen; o hâlde dost bağının bülbülü ol sen. Gönül yaranın iyileşmesini istiyorsan eğer¸ bu derdine derman olacak bir tabip bulmalısın.
Sevgilinin bağında bülbül olup ötmeli insan. Güzelliğini haykırmalı¸ sonsuzluğunu. Kudretini ve "Şâfî" oluşunu Yüce Yaratıcının.
Sen Allah'sın¸ ben abdim. Sen Hâlık'sın¸ ben mahlûk. Sen Kâdir'sin¸ ben âciz. Sen Şâfî'sin¸ ben şifâ bekleyen
11. Nâdânla olma yek-nefes bul ehl-i Hakk'ı işte bes
Bî-keslere ol dâd-res dâd-resin Gaffâr ola
Kendini bilmezlerle arkadaşlık etme. Hak dostlarını bul¸ bu sana yeter. Kimsesizlerin yardımcısı ol ki Gaffâr olan Allah da sana yardım etsin.
Efendiler Efendisi buyuruyor: "Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın¸ Allah da ihtiyacını karşılar. Müslüman'dan bir sıkıntıyı giderenin Allah da kıyamet günündeki sıkıntılarından birini giderir. Bir Müslüman'ın ayıbını örtenin¸ Allah da kıyamet gününde ayıplarını örter."[5]
12. Bil "alleme'l-esmâ"[6] nedir esmâ vü müsemmâ nedir
Hem tâc-ı "kerremnâ"[7] nedir anı giyen muhtâr ola
Yüce Allah'ın Hz. Âdem (a.s.)'e isimleri öğretmesinin anlamı nedir¸ isim ve müsemmâ nedir¸ bil bunları. Cenâb-ı Hakk'ın insanoğlunu şan ve şeref sahibi kılarak taçlandırması ne anlama gelir? İnsanların diğer tüm varlıklar arasındaki bu seçkin konumunun manası nedir¸ öğren bunları.
13. Hasretle eyledim melâl gör hâlim ey sâhib-kemâl
Hulûsî'ye göster cemâl şevk ile bî-karâr ola
Ey kemâl sahibi olan Rabbim¸ hasret ve gurbetler içerisinde hüzünle doluyum¸ gör hâlimi. Hulûsi kuluna Cemâlini göster de sevinç ve neşeden ne yaptığını bilemez hâle gelsin.
Âşık¸ Maşûkuna kavuşsun. Hasret bitsin¸ vuslat olsun
[1] 80/Abese¸ 34-36.
[2] "Ölmeden önce ölünüz." Aclûnî¸ Keşfü'l-Haf⸠II/291 (Hadis nr.: 2669).
[3] 5/Mâide¸ 54.
[4] 91/Şemş 7-9.
[5] Buhârî¸ Sahîhu'l-Buhârî¸ Mezâlim 3.
[6] "Allah Âdem'e bütün isimleri öğretti " 2/Bakara¸ 31.
[7] "Biz¸ hakikaten insanoğlunu şan ve şeref sahibi kıldık " 17/İsr⸠70.
Abdülmecit İSLAMOĞLU
YazarŞeyh Abdurrahman Erzincanî’nin soyu, Orta Asya’dan gelerek Erzincan’a yerleşmiştir. Evlâd-ı Rasûl’den ve Yıldırım Bâyezîd devri meşayihlerindendir. Zamanının gerekli ilimlerini memleketi olan Erzincan...
Yazar: Resul KESENCELİ
Bu dünyada sahip olunan mal¸ mülk¸ makam¸ mevki her ne varsa er veya geç tükenecek¸ son bulacaktır. O hâlde yapılması gereken dünyanın aldatıcı güzelliklerini¸ ziynetlerini¸ onlar bizi terk etmeden bı...
Yazar: Abdülmecit İSLAMOĞLU
Şerefimiz, şanımız var Biz ne büyük bir milletiz Al bayrakta kanımız var Biz ne büyük bir milletiz Üç kıtada at koşturduk Akarsuları coşturduk Dağlar, tepeler aştırdık B...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
"Mecnûn'a Leylâ'nın yüzünde/şahsında ilâhî güzelliği göstererek onu dağlara taşlara düşüren aşkın gücüdür. Kays'ı Mecnûn yapan aşktır. Mecnûn'a¸ Leylâ'nın gerçekte güz...
Yazar: Abdülmecit İSLAMOĞLU