DARENDE'DE GÜL KOKUSU
Somuncu Baba'nın ismini taşıyan dergimiz 16 yıldır¸ her Haziran ayında gül edalı¸ gül sevdalı yolculuğuna
bir yıl daha ekleyip devam eder
Yapılan Kültür Etkinlikleri vesilesiyle¸ binlerce kilometre uzaklardan gelen davetliler¸ Darende'de
yüzyıllardır "Solmayan Gülleri" koklar
Böylece bir manevî yolculuğun serüvenine ortak olur¸ yüzü
aklar¸ gönlü paklar
Manevî fetih için yollara düşen erenler... Onlar şehirlerden önce gönüllere girenler... İşte o büyüklerden biri¸ Muhammedî esintilerle gül kokulu ailesi Horasan'dan Anadolu'ya gelir... Kayseri'yi mesken tutar. 1331 yılında¸ gökçe gönüllü yiğit bir er dünyayı şereflendirir. Adına Hâmid-i Velî derler... Sonra o da ilim tahsili için diyâr diyâr dolaşır. Şehirleri gezer¸ gittiği her yere gül kokusu yayar. Kayseri'den Şam'a¸ oradan Tebriz'e ve Erdebil'e gider. Bir yan tahsil görür bir yan da gönül ummanına dalar. Her veçhesiyle nurla dolar... İsmi artık¸ Şeyh Hâmid-i Velî olarak anılmaktadır. İrşad ve hizmet için ailesi gibi tekrar Anadolu'ya gelir¸ Bursa'ya yerleşir... Küçük bir fırında pişirdiği ekmekleri "Mü'minler¸ Somunlar" nidasıyla halka dağıtır. Gönül ateşiyle yaktığı fırınında pişen ekmekler¸ inanan insanların midesine düştükçe¸ hizmetler çoğalır. Bursa Ulu Camii'nin inşasında çalışan ustalar¸ ameleler¸ görevli askerler hep onun sofrasında doyarlar. Gönül halkasında istikamet bulur¸ onu sever sayarlar. Adına halk arasında Somuncu Baba denir. Pişirdiği lezzetli somunlar müminler tarafından yenir. Sözü¸ sohbeti herkesçe dinlenir... Bursa Ulu Camii'nin açılışında Emir Sultan'ın işaretiyle¸ Padişah Yıldırım Bayezid Han'ın huzurunda hutbe okur. Fatiha suresini tasavvufî yönlerden açıklar... Şöhretten sakındığı için yolculuğuna devam eder¸ talebelerini toplar¸ Bursa'dan ayrılır. Aksaray'da bir müddet durur¸ oğlu Yusuf Hakiki'yi orada bırakır. Talebelerinin meşhurlarından Hacı Bayram-ı Velî'yi Ankara'ya görevlendirir. Oğlu Halil Taybi ile birlikte hac yolculuğundan sonra Darende'ye yerleşir...1412 yılında Rabbine kavuşur... Onun necip evlatları o ezelî gül kokusunu yayarlar Darende'den cihana... Hizmeti¸ gönül yapmayı kendine şiar edinen Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi (k.s) kendini ecdadının gittiği izden insanlığa vakfeder. Tasavvufî neşve ile gönüllere hizmet eder. Kurduğu vakfı ve yürüttüğü hizmetleri emanet ettiği¸ gözünün nûru evladı H. Hamidettin Ateş Efendi¸ aldığı hizmet bayrağını en yücelere taşır... Güller diyarı Darende'den etrafa elvan elvan kokular yayılır. Evlatları da ecdadı gibi sevilir sayılır... Somuncu Baba'nın ismini taşıyan dergimiz 16 yıldır¸ her Haziran ayında gül edalı¸ gül sevdalı yolculuğuna bir yıl daha ekleyip devam eder... Yapılan Kültür Etkinlikleri vesilesiyle¸ binlerce kilometre uzaklardan gelen davetliler¸ Darende'de yüzyıllardır "Solmayan Gülleri" koklar... Böylece bir manevî yolculuğun serüvenine ortak olur¸ yüzü aklar¸ gönlü paklar... Selam ve muhabbetle... Gönlünüz güllerle dolsun...
The smell of Rose in Darende
The Saints who take to the roads for the moral conquest... They have places in the hearts. One of those saints comes to Anatolia with his family from Horasan settles in Kayseri. He has a son there in 1331 named Hamid-i Veli. Then his son travels around from town- to town to have education. Thus¸ Hamid-i Veli becomes Sheikh Hamid-i Veli. He returns to Anatolia with his family for spiritual ethic guide service to people around settles in Bursa. In Bursa he has a bakery to cook bread sells them to people of Bursa going around in the streets saying "loaves the faithful". Everybody loves respects him he is called " Somuncu Baba- The Baker Father" He gives a sermon on the opening of Great Mosque of Bursa. After making interpretation of soorah el- fetehah in different sufistic ways¸ he leaves Bursa since he doesn't like the fame. With his family students he goes to Aksaray leaves one of his sons¸ Yusuf Hakiki¸ there sends Hacı Bairam-i Veli to Ankara. Sheikh Hamid-I Veli goes to Darende settles there with his son Halil Taybi after the pilgrimage. He passes away in 1412. His descendants¸ though¸ go on giving off the smell of rose from Darende to the universe. Hulusi Efendi was one of them. He served to the hearts via the foundation he founded his son Hamidettin Ateş goes on doing this sacred duty as his ancestors did. With respects love.
Sebahaddin ATEŞ
YazarÂyet âyet beyyinât nâzil mübârek şânına Eynüzûl-i rahmet âyât-ı furkân merhabâÂyet âyet beyyinât nâzil mübârek şânına Eynüzûl-i rahmet âyât-ı furkân merhabâ Bizi bir Ramazan-ı şerîfe daha kav...
Yazar: Sebahaddin ATEŞ
İspanya'da Endülüs İslâm Devletini kuran Müslümanlar¸ bu ülkede pek çok sanat eseri de meydana getirdiler. Bunların başında¸1232'de yapımına başlanan El-Hamra Sarayı gelmektedir. E...
Yazar: Sebahaddin ATEŞ
Bizim her işte önderimiz ve örneğimiz olan Peygamber Efendimiz (s.a.v)¸ hayatının hepsini dostları ve ashabı arasında geçirmemiştir. Hayatının peygamberlikten önceki 40 senesini Mekke'de alı...
Yazar: Sebahaddin ATEŞ
Daha çok küçükken rahmetli dedem beni sık sık sevindirirdi. Yattığım odadan salona kadar geçeceğim yola aralıklarla bir bir bozuk ve kâğıt para koyardı. Sonra da seslenerek beni çağırırdı. "Tarık, ge...
Yazar: Erdal KARASU