CÖMERTLİK TİMSALİ OLARAK HZ. PEYGAMBERİMİZ (S.A.V.)
"İslâm¸ insanların bencil tutkularından¸ aşırı mal sevgisi
ve hırstan korunabilmesi için cömertliği ahlâkî bir fazilet
olarak kabul etmiştir. Bizim için her hususta en güzel
örnek olan Peygamberimiz (s.a.v.) de mübarek hayatı
boyunca¸ her hususta olduğu gibi cömertlik hususunda da
bizlere en güzel örnek olmuş¸ cömertliğin cennet ehlinin
vasfı olduğunu bizlere bildirmiştir."
Cömertlik¸ sözlüklerde kişinin malını¸ parasını harcama hususunda eli açık olması¸ başkalarıyla paylaşması¸ esirgemeden vermesi¸ sehâvetli olmak¸ ikram/kerem sahibi¸ yardımseverlik gibi anlamlara gelir.
İslâm ahlâkında ise cömertlik¸ kişinin sahip olduğu mal varlığından meşrû ölçüler dâhilinde ve karşılık beklemeksizin sırf Allah (c.c.) rızası için ihtiyaç sahiplerine verilmesini sağlayan bir fazilettir.
Cömertlik¸ insanın dinini¸ ahlakını¸ şahsiyetini olgunlaştıran bir fazilettir. Kur'an-ı Kerim'de cömertlik¸ Yüce Allah'ın isimleri arasında geçmekte¸ Yüce Allah'ın "Kerim"; cömertliği¸ ihsanı çok bol olan[1]¸ çok yüce ve ikram sahibi olduğu "Zü'l-Celâlî ve'l-ikram" belirtilmektedir.
Diğer ahlâkî faziletler gibi cömertlik de israf ve cimrilik diye adlandırılan iki aşırılığın (rezilet) ortası sayılmıştır. İsraf¸ şahsî ve ailevî harcamalarda aşırılığa kaçmak¸ nefsin kötü arzularını tatmin uğruna dinî¸ ahlâkî ve insanî hiçbir gaye gütmeksizin eldeki imkânları¸ malı saçıp savurmak; cimrilik ise dinin ve örfün gerekli gördüğü yerlere harcama yapmamaktır. Kur'an-ı Kerim'de¸ Müslümanlara her iki aşırılıktan da kaçınarak harcamalarda ölçülü olmaları emredilmiştir.[2] Bu bağlamda İmam Gazâlî şunları söyler: "Allah'ın verdiği malı yaratılış gayesine uygun olarak harcamak cömertlik¸ yaratılış gayesi için harcamaktan kaçınarak elde tutmak cimrilik¸ yaratılış gayesinin dışında kullanmak da israftır."
Cömertlikte Örneğimiz
Bizim için her hususta en güzel örnek olan Peygamberimiz (s.a.v.) de mübarek hayatı boyunca söz ve davranışlarıyla cömertliğe gereken önemi vermiş¸ bu hususta bizlere söz ve davranışlarıyla çok güzel örnek olmuştur.
Peygamberimiz (s.a.v.) insanların en cömerdi ve en iyilikseveriydi.[3] Kendisinden bir şey istenildiğinde asla yok dememiş¸[4] eline ne geçerse ihtiyaç sahiplerine dağıtmış¸ "Ben¸ ancak dağıtıcıyım¸ veren ise Allah'tır."[5]¸ "Uhud Dağı kadar altınım olsa borcum için ayıracaklarım hariç¸ üç günden fazla elimde tutmaz hepsini dağıtırdım."[6] buyurmuştur.
Allah Rasûlü (s.a.v.)¸ veren (üstteki) elin¸ alan (alttaki) elden daha hayırlı olduğunu[7]¸ elindeki malı cömertçe Allah yolunda ve ihtiyaç sahipleri için harcayan kimselere imrenilmesi gerektiğini¸[8] her sabah iki meleğin cömert kimselere dua ettiğini¸[9] cömertliğin zıddı olan cimriliğin imanla bir arada bulunamayacağını[10] bildirmiştir.
Üstün Bir Ahlâkî Fazilet: Cömertlik
Peygamberimiz (s.a.v.)¸ cömertliğin üstün bir ahlâkî fazilet olduğuna işaret ederek şöyle buyurmaktadır: "Cömert kişi¸ Allah'a yakın¸ cennete yakın¸ insanlara yakın ve cehennem ateşinden uzaktır. Cimri insan¸ Allah'tan uzak¸ cennetten uzak ve cehennem ateşine yakındır. Cömert cahil¸ ibadet eden cimriden Allah'a daha çok sevimlidir."[11]
Abdullah b. Abbas¸ Peygamberimizin (s.a.v.) cömertliğini şöyle anlatır: "Allah'ın Rasûlü¸ insanların en cömerdi ve en iyilikseveriydi. Bilhassa¸ Ramazan ayında Cebrail ile beraber bulunduğu zamanlarda çok cömertti. Rasûlullah (s.a.v.) cömertlikte bereket getiren rüzgârlardan daha cömertti."[12]
Peygamberimizin (s.a.v.) cömertliğini ifade eden sayısız örnek vardır. Konumuzun daha iyi anlaşılması için vereceğimiz şu örnek yeterlidir sanıyorum. Peygamberimiz (s.a.v.) bir defasında Safvan bin Ümeyye isimli henüz Müslüman olmamış birisine bir vadi dolusu deve ve koyun hediye etmiş¸ bunun üzerine Safvan bin Ümeyye: "Bir peygamberden başka kimsenin kalbi bu kadar cömert olamaz." diyerek Müslüman olmuştur. Daha sonra Safvan bin Ümeyye¸ Kureyş'in yanına döndü ve onlara: "Ey kavmim! Müslüman olun. Vallahi Hz. Muhammed (s.a.v.) öyle cömert davranıyor ki¸ yokluktan ve yoksulluktan hiç korkmuyor." dedi.[13]
Sonuç olarak söylemek gerekirse İslâm¸ insanların bencil tutkularından¸ aşırı mal sevgisi ve hırstan korunabilmesi için cömertliği ahlâkî bir fazilet olarak kabul etmiştir. Bizim için her hususta en güzel örnek olan Peygamberimiz (s.a.v.) de mübarek hayatı boyunca¸ her hususta olduğu gibi cömertlik hususunda da bizlere en güzel örnek olmuş¸ cömertliğin cennet ehlinin vasfı olduğunu bizlere bildirmiştir.
[1] 27/Neml¸ 40; 82/İnfitâr¸ 6; 96/Alak; 3.
[2] 7/A'râf¸ 31; 17/İsr⸠29; 25/Furkan¸ 67.
[3] Buhârî¸ Bed'ul-Vahy¸ 5; Savm¸ 7; Menâkıb¸ 23; Müslim¸ Fezâil¸ 48¸ 50.
[4] Buhârî¸ Edeb¸ 39; Müslim¸ Fezâil¸ 43; Ahmet b. Hanbel¸ Müsned¸ VI¸ 130.
[5] Buhârî¸ Edeb¸ 39.
[6] Buhârî¸ Zekât¸ 4¸ Rikâk¸ 81; İstikrâz¸ 3¸ Bed'ul-Halk¸ 6; İsti'zân¸ 30; Temennî¸ 94; Müslim¸ Zekât¸ 10; İbni Hanbel¸ II¸ 316.
[7] Buhârî¸ Zekât¸ 17-18; Vesây⸠9; Rikâk¸ 7¸11; Müslim¸ Zekât¸ 94¸ Sadaka¸ 8; Tirmizî¸ Zühd¸ 32¸ 41; Fiten¸ 26; Ebû Davud¸ Zekât¸ 28¸ 39; İbni Mâce¸ Fiten¸ 19; Nesâî¸ Zekât¸ 53¸ 80¸ 93.
[8] Buhârî¸ İlim¸ 15; Zekât¸ 5; Temenn⸠5; Tevhid¸ 45; Ahkâm¸ 3; Müslim¸ Zühd¸ 32; Salâtu'l Müsafirîn¸ 268; İbni Hanbel¸ II¸ 9¸ 36.
[9] Buhârî¸ Zekât¸ 28; Müslim¸ Zekât¸ 57.
[10] Nesâî¸ Cihad¸ 8; İbni Hanbel¸ II¸ 256¸ 340¸ 441.
[11] Tirmizî¸ Birr¸ 40
[12] Buhârî¸ Bed'ul-Vahy¸ 5; Bed'ul-Halk 6; Müslim¸ Fezâil¸ 50; Ahmet b. Hanbel¸ Müsned¸ I¸ 288; III¸ 171¸ 185.
[13] Müslim¸ Fezâil¸ 57-58
Mehmet DERE
YazarTefsir, hadis ve fıkıh âlimi. Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Bey’in bacanağı, Şeyh Edebali’nin hemşehrisidir. Doğum tarihi bilinmemektedir. Sultan Orhan devrinde vefat etti. Karamanlı olan Durs...
Yazar: Muammer YILMAZ
"Gıybet¸ büyük günahlardan olduğu için¸ bu günahı işleyen kişi¸ hemen pişman olup tevbe etmesi ve bir daha tekrarlamamaya karar alması¸ kalbiyle birlikte diliyle de Allah'tan mağfiret dilemesi gerekir...
Yazar: Mehmet DERE
"İslâm'da insan haklarından olan kişilik dokunulmazlığına çok önem verilmiştir. Buna göre bir kimsenin gıyabında¸ gerek onun şahsıyla ilgili maddî manevî kusurlarının gerekse ebeveyni&c...
Yazar: Mehmet DERE
"Bayrağımız millî birlik ve bütünlüğümüzün sembolü olduğu gibi¸ aidiyet duygusunu da yani bir devlete¸ millete ait olma duygusunu da bayrağımız sayesinde yaşarız. Bizlere düşen&cedi...
Yazar: Mehmet DERE