Camgöz ve Arkadaşları Oylat'da
Sevgili çocuk dostlarım;
Bursa'daki gezimizde bugün ilk olarak, şifalı sularıyla ünlü Oylat Kaplıcaları’na gideceğiz. Yolda Selim "Çocuklar, zamanında Bizans Tekfuru’nun bir kızı varmış. Bu kız bir gün hastalanmış. Hekimler çağrılmış ama kızın hastalığına çare bulunamamış. Son çare olarak şifalı suların olduğu bölgeye getirmişler ve kıza “Öl yat." diyerek burada bırakmışlar. Kızın bakıcıları umutsuz bir şekilde her gün bu suyla kızı yıkarlarmış. Zamanla kız iyileşmeye ve eski güzelliğine kavuşmaya başlamış. İnsanlar şaşkınlık içinde Tekfur’un kızının iyileştiğini görünce, kendileri de o şifalı sulardan faydalanmaya başlamış. "Öl yat" olan isimi de zamanla "Oylat" haline dönmüş.
Selim'in anlattıklarını ilgiyle dinleyen Ömer "Selim Abi, çekimler bitince biz de girelim mi kaplıcaya?" Uzun Kulak'la birbirimize baktık. Biz hamama ya da havuza giremeyecektik tabi. Uzun Kulak "Boş ver Camgöz. Biz de seninle etrafı gezer, yeni arkadaşlar ediniriz." deyince maceracı kedi tarafım yine harekete geçti. Çekimlerin bitmesini bile beklemeyecektim.
Oylat Kaplıcaları’na varınca Selim'le Ali hemen çalışmaya başladı. Bu defa Ömer'le Zeliş de onlara yardım edecekler. Biz de Uzun Kulak'la etrafı dolaşmaya başladık. Bizi görenler "Nasıl olur, kedi köpek bir arada?" der gibi şaşkınlıkla baksalar da, biz birbirini çok seven iki iyi arkadaşız. Etrafa bakınarak dolaşırken farkında olmadan biraz uzaklaştık. İleride bir insan kalabalığı vardı. Merakla yaklaşınca, bunların rehber eşliğinde bir mağaraya girdiklerini gördük. Biz de merak edip takip ettik onları. Biraz serin geldi bize ama rehberin dediğine göre aslında yaz kış 17 derece olurmuş. Tavandan sarkan sarkıt ve dikitler çok harika görünüyordu. İnsanların bazıları mağara içinde dolaşıp geri çıkıyorlardı ama bazıları biraz daha uzun süre kalıyordu. Rehber mağaradaki havanın astım ve bronşite çok iyi geldiğini ve bu yüzden insanların tedavi amaçlı gelip buradan faydalandıklarını söyledi. Biz de turist grubuyla birlikte bütün mağarayı dolaştık. Çok faydalı bilgiler öğrendik. Bu gidişle insanlar bize "Bilge kedi ve arkadaşı bilge köpek " diyecekler. Turist grubundakiler bizi çok sevdi. Çıkışta hemen mağaranın önündeki restoranda yemek yerken, bize de çok güzel bir yemek ısmarladılar. Mutlu mesut yemeğimizi yerken, Uzun Kulak gözleri dolarak "Güzel ülkemizin güzel insanları. Her zaman çok iyi ve cömertler." dedi. Ben de önümdeki etten kocaman bir parça koparırken "Haklısın." anlamında başımı salladım.
Bursa'nın başka güzelliklerinde buluşmak üzere hoşça kalın…