CAMGÖZ VE ARKADAŞLARI KERMESTE
Sevgili çocuk dostlarım; Narlıbahçe’de bu pazar çok büyük bir hareketlilik var. Ömer, Zeliş ve tabi ki Hafize Teyze bu hareketliliğin başını çekiyor. Biliyorsunuz zaman zaman deprem, toprak kayması ve sel gibi felaketler oluyor ve bu felaketler sonucu ev ve işyerlerinde olduğu gibi okullarda da bazı hasarlar olabiliyor. Bu şekilde yarı yarıya yıkılan bir köy okuluyla Narlıbahçe’deki okul “Kardeş Okul” ilan edilerek, bu köy okulunu yenilemek için bütün mahalle seferber oldu. Hafize Teyze’nin öncülüğünde okulda yiyecek kermesi açıldı. Kermes hazırlığı yapılırken, iki tane büyük bez parçasının birine kermes, diğerine ise kitap bağışıyla ilgili yazı yazıldı ve Uzun Kulak’la bana yelek gibi giydirildi. Biz sokaklarda koşarak herkesin görmesini sağladık. Bu şekilde bazı sokaklardan geçerken, insanların durup bizi alkışlamaları çok hoşumuza gitti. İşimiz bittiğinde, biraz yorulmuştuk ama Hafize Teyze “Aferin size. Böyle faydalı bir projede, sizin de çalışmanız ne güzel.” diyerek başımızı okşayınca bütün yorgunluğumuz geçti. Çocuklardan birinin babası kebapçıymış. Yemek kermesi olacağını duyunca, okulun bahçesine döner ve köfte tezgâhı kurdu ve anında etrafı almak isteyen müşterilerle doldu. Uzun Kulak’la ben de tezgâhın önünden hiç ayrılmadığımız için, adam bize sık sık lezzetli dönerinden ve köftelerinden veriyor. Bu arada Zeliş ve Ömer gönderilecek kitapları toplamak ya da bu etkinlikten haberi olmayanları haberdar etmek için birkaç arkadaşıyla birlikte kapı kapı dolaşıyorlar. Ailelerin bazıları da kitapları okula getiriyorlar ve beş altı tane çocuk da öğretmenleriyle birlikte kitapları ayırıp paket yapıyorlar. Uzun Kulak dönercinin verdiği döneri iştahla yerken bir taraftan da “Camgöz, bu insanlar hiç yorulmuyor mu ya?” diye sorunca ben “Hayır” anlamında başımı salladıktan sonra “Aksine böyle faydalı işler yaparken bence çok da mutlu oluyorlar.” diye cevap verdim. Akşam olmadan kermeste satılan yiyeceklerin hepsi bitti. Kitaplar da hazırlandı. Toplanan bağışlar sayılıp Hafize Teyze’ye teslim edildi. Bu arada velilerin biri, her sınıfa bir bilgisayar bağışı yapacağını söyledi. Herkes bu habere sevinirken bir veli de, sınıfların masa ve sandalyesini, bir diğeri akıllı tahtalarını alacağını söyledi. Akşama kadar çalışıp yorulan herkes, bu bağışlar üzerine bütün yorgunluklarını unutup, bir bayram havası içinde bütün işleri toparladılar. Toplanan para ve kitapları, yarın Rüzgâr’la yola çıkıp kardeş okula götüreceğiz. Akşam hepimiz hem sevinçli hem de heyecanlıydık. Bir daha ki bölümde kardeş okulda yaşadıklarımızı paylaşacağım sizinle. Görüşmek üzere çocuklar, hoşça kalın…
Raziye SAĞLAM
YazarSevgili çocuk dostlarım; Kasım ayının gelmesiyle havalar serinlemeye başladı. Soğuklar bastırmadan köyün çocuklarıyla birlikte yaylada piknik yapacağız. Çocuklar köyün otlatılacak koyun, kuzu ve ...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sevgili çocuk dostlarım;Bugün köyün bütün çocuklarıyla birlikte göle gidiyoruz. Esma ile Atlas’ın atları İpek de arkamızdan geldiği için, Hafize Teyze Rüzgâr’ı oldukça yavaş sürüyor. Göle vardığımızda...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Bir düğün mevsimini daha geride bırakıp sonbaharın ortalarına geldik. Gerçi son yıllarda düğünler artık illaki yaz ve bahar aylarında olmayıp kışın da yoğun bir şekilde yapılıyor. Görücü usulü ya da a...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Birkaç gündür iki ablamla birlikte Afyon Kaplıcalarındayız. Bu seyahat, hayatın yoğun temposu içinde, bir nefes alma gibi oldu. Çarşıyı gezerken, bir dükkânda çalışan bir çocuk, bizim uzaktan geldiğim...
Yazar: Raziye SAĞLAM