“BİZ BABADAN BÖYLE GÖRMEDİK…”
Sözlükte baba, çocuğu olan erkek anlamına gelse de bize göre baba; çocuğunu en güzel şekilde eğitmek için önce kendini geliştiren, sonra da gelişim dönemlerine ve çocuk psikolojisine uygun olarak çocuğunu en güzel şekilde eğiten kişi demektir. Ailede baba deyince güven akla gelir. Çocuklar içinde baba deyince, sırtını dayayabileceği bir dağ anlamına gelir. Çocukların sırtını dayayabileceği bu dağ, çocuklar için bir güven teşkil ediyorsa problem yoktur. Bu dağ; yağmur yağdığında heyelandan, kar yağdığında çığdan, esen şiddetli rüzgârlardan üzerinde yaşayanları koruyorsa güvenli demektir. Yine bu dağ ağaçlarıyla, çiçek ve gülleriyle, yeşillikleriyle üzerinde yaşayan canlılara barınak ve hayat sunuyorsa bu dağ güvenlidir ve yaşanılabilir bir yerdir. Bu özellikler yoksa bu dağ sadece toprak ve taş yığınıdır. İşte babaları da bundan dolayı dağa benzetiyoruz. Duruşu ve bilgisiyle etrafına güven vermesi gerekir. Çocuk Eğitiminde Teknolojik Babalar Çocuklar, malum, ailenin ve milletin geleceği demektir. Geleceğin teminatı olan bu çocukların eğitimi için anne babaların üzerine düşen görevler vardır. Rabb’imiz tarafından çocuklar, anneler kadar babalara da eğitilmesi için emanet edildiğine göre, bu emaneti de en güzel şekilde yerine getirmek gerekir. Evet, günümüzde bu işler annelere kalsa da bu, babaların görevini tam anlamıyla yaptığı anlamına gelmemektedir. Ailede evin ekonomik yükünün babalarda olduğu bir gerçektir. Hâl böyle olunca babalar işin sadece maddiyatına baktıkları için asıl görevlerini unutmaktadırlar. Oysa anneler kadar babaların da çocukları eğitmek sorumluluklarının en başında yer almaktadır. “Demir, tavında dövülür.” atasözünde de ifade edildiği gibi, çocuk eğitimi ihmale gelmez, gelse de telafisi olmaz. Oysa maddî problemlerin telafisi zamanla olabilir. Teknoloji çağındaki gelişme ve yenilikler, aile bütçelerini zorlamaktadır. Teknolojideki yenilikleri takip edebilmek için de fedakârlık gerekiyor. Ailenin asli olduğu kadar asli olmayan ihtiyaçlarını karşılamak için de babalar ya mesaiye kalıyorlar ya da ikinci bir işle uğraşıyorlar. Buna bağlı olarak babalar, evlere bedenen oldukları kadar ruhen de yorgun dönmekte ve çocuklarına vakit ayır(a)mamaktadırlar. Babalar eve geç saatlerde ve yorgun dönünce ister istemez çocuklarla da ilgilen(e)meyeceklerdir. Birliktelik sadece bedenen olacağı için bu da çocukları tatmin etmeyecektir. Çocuklarla biraz ilgilen denildiği zaman da: “Ben zaten onlar için çalışıyorum, ben parayı mezara mı götüreceğim, onların rahatı ve geleceği için çalışıyorum.” diyerek işin içinden çıkmaya çalışacaklardır. Babalar bankamatik görevinin yanında buzdolabı gibi soğuk olunca çocuklar da ister istemez psikolojik olarak kendilerini yalnız hissedeceklerdir. Çocuklar ileride; “Sağ olsun, babam buzdolabı gibi soğuktu, fakat bizim için gecesini gündüzüne kattı.” diye gurur mu duyacaklar! Yoksa “Keşke babamız iki kazanacağına bir kazansaydı da ruhen bizimle beraber olsaydı. Karnımızı düşündüğü kadar ruhumuzu da düşünseydi.” diye mi içerleyeceklerdir! Çocuklar ileride, babam meşhurdu, zengindi gibi şeyleri anlatarak mutlu olmayacaklardır. “Benim babam bakan, benim babam başkan, benim babam fabrikatör, benim babam müdür, benim babam gazeteci, benim babam yazar…” diyene de pek rastlayamazsınız. Çünkü bunlar babasına ait ve kendisine ait bir şey yoktur. Babanın sosyal statüsü çocuğun kişiliğine bir şey katmayacaktır. Hâl böyle olunca da çocuklar bunlarla gurur duymayacaktır. Oysa çocuklar; babalarının mal ve mülküyle değil, kendileriyle paylaşılan bilgiyle, ilgilenme adına birlikte geçen zaman ve yaşanan güzel şeylerle gurur duyacaklardır. Çocuklara gerçek miras bırakmak isteyen babalar, çocuklarıyla dolu dolu yaşanmış hatıralar bırakabilenlerdir. Kişilik Gelişiminde “Baba” Günümüzde ihtiyaçların çoğalmasının babaları daha çok çalışmaya zorlamakta olduğu bir gerçektir. Fakat çocukların da babaya ihtiyaçları olduğu bir o kadar gerçektir. Çünkü çocukların kişilik ve kimlik gelişiminde anne kadar babaya da ihtiyaç vardır. Çocukların kişilik gelişimde babanın etkisi çok büyüktür. Çocuklar özellikle erkek çocukları; güven, cesaret, aidiyet, cinsel kimlik gelişimi gibi birçok değerleri babalardan öğrenmektedirler. Babayla yeterli zaman geçiren çocuklar, daha sağlıklı bir kişilik geliştirecektir. Erkek çocuklar, babaların davranışlarını gözlemleyerek ve taklit ederek öğrenmeye çalışırlar. Babanın evdeki kuralları ve uygulayışı, problemlere yaklaşımı ve çözümü, eş ve çocuklarına yaklaşımı kişilik gelişimi için önemlidir. Çocukluk yıllarında babalarıyla yeterli özdeşim kuramayan çocuklar, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde de olumsuz etkilenmektedir. Bunun yanında, erkek çocuklar için babanın en önemli rollerinden biri de cinsel kimliği ve rollerinin gelişimi üzerindeki etkisidir. Erkek çocukların cinsiyet rollerine ait özellikleri, babanın çocuğa uygun ve sağlıklı birer model olmasıyla gelişebilmektedir. Babanın çocuğuyla kurduğu yakın ve sıcak iletişim, çocuğun özdeşim kurmasını kolaylaştırmakta ve çocuğun kendi cinsiyet rolünü geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Erkek çocuklar cinsel gelişimi tamamlamak için uygun model bulamadıkları zaman cinsel kimlik gelişimleri olumsuz etkilenebilmektedir. Kız çocukların da hayatlarında tanıdıkları ilk erkek babaları olacağı için kız çocukların da kişiliğinin gelişmesinde baba önemli bir yere sahiptir. Çünkü babalarıyla sağlıklı iletişim kurabilen kız çocuklar, güven geliştirme konusunda daha şanslıdırlar. Bunun da çocuklara iletişim kurma ve problemleri çözme gibi becerileri kazanmasının yanı sıra evlilik hayatında da faydası olacaktır. Yine kız çocuklar için babalar, karşı cinsi tanıma ve anlamada, kendine güven geliştirebilmesinde önemli bir figür olmaktadır. Kız çocukların babayla iletişimi erkekleri daha iyi tanıma adına farkındalık sağlayacaktır. Sonuç olarak çocuk eğitiminde biyolojik babanın sadece fiziksel varlığı yetmiyor. Fiziksel varlığının yanında bilgi olarak donanımlı olması, ilişkilerde güven vermesi, çocuklarıyla kaliteli zaman geçirmesi ve en önemlisi kişiliğiyle rol model olması gerekir.
M. Emin KARABACAK
YazarGünümüz anne babalarının çocuk eğitimi konusunda yeteri kadar akademik bilgi sahibi olmalarına rağmen hâl eğitiminde yetersiz oldukları görülmektedir. Çünkü aileler çekirdek olunca anne babalarda çocu...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Okulların her yaz tatiline girişinde çocukların kendi aralarında ders çalışma planı yaptıklarını gördükçe kendi öğrencilik yıllarım aklıma gelir. Bizler de her öğrenci gibi öğrencilik yıllarımızda tat...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Virüs sebebiyle evde kalma, çıktığında sosyal mesafeyi korumaya çalışma, sokağa çıkma yasakları derken evden çıkmamaya alıştık. Bu salgının bütün olumsuz yönleri cümlenin malumu ve hepimiz maddî manev...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Çocukluğumda, benden iki yaş büyük ablamla hemen her gün tartışırdık hatta bazen tartışmamız kavgaya kadar giderdi. Bazen bir de bakmışsınız, saç baş birbirimize girmişiz. En şiddetli kavgalarımızda b...
Yazar: M. Emin KARABACAK