Bir Kitap: Canım Ramazan

Kitabın adı: Canım Ramazan 

Yazar: Elif Günaydın 

Resimleyen: Murat Tanhu Yılmaz 

Yayınevi: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları 

Yayın yeri ve yılı: Ankara/2023 

Sayfa sayısı: 24 

Yaş aralığı: 8+ 

İşlenen konular: Ramazan, mutluluk, yardımlaşma, bereket, şükretmek… 

Ne güzel ne anlamlı ne mübarek günlerimiz, gecelerimiz, aylarımız var değil mi sevgili çocuklar? Kadir Gecemiz, Cuma günümüz, Kurban ve Ramazan Bayramlarımız. Hepsi de değerli, hepsi de kıymetli. Bugün sizlerle paylaşacağım kitabımız mübarek Ramazan ile ilgili olacak.

Ramazan’ı iple çekmeyenimiz yoktur sanırım. Gece kalkılan sahurlar, akşam bütün ailenin, akrabaların, komşuların bir arada toplandığı iftar sofraları, okunan Kur’an-ı Kerim’ler, kılınan namazlar, edilen dualar... Bunları düşününce sizler de benim gibi Ramazan’ın her yıl an önce gelmesini istiyorsunuzdur herhalde. 

Şimdi gelelim Canım Ramazan adlı kitabımıza. Biraz da Ramazan’ın ne anlam ifade ettiğini kahramanımız Fatma’nın gözüyle görelim, kalbiyle hissedelim, ne dersiniz? 

Fatma çok şanslı bir çocuk zira onun büyük bir ailesi var: Dedesi, ninesi, annesi, babası ve abileri. Fatma, oyun oynamayı, resim yapmayı, babası ile yürüyüşe çıkmayı, annesine mutfakta yardım etmeyi çok seviyor ayrıca son derece de meraklı bir çocuk.

Gördüğü ve duyduğu hemen her şey ilgisini çekiyor ve onlar hakkında araştırma yapıyor. Gökyüzünü, kuşları, gezegenleri, küçücük tohumlardan nasıl kocaman ağaçların meydana geldiğini hep merak ediyor. Ancak bu kez merak ettiği şey farklı.

Fatma, bir gün küçük abisinin annesi ile konuşmalarına şahit oluyor. Abisi annesine Ramazan’ı çok özlediğini söylüyor. Fatma, Ramazan’ın ne olduğunu ve niçin özlendiğini merak ediyor. Hemen işe koyuluyor. Merakı onu rahat bırakmıyor. Hemen küçük abisi Halid’in yanına gidip ona Ramazan’ın ne olduğunu soruyor.

Halid ona Ramazan’ın “mutluluk” olduğunu bu ayda insanların misafirliğe gittiklerini herkesin neşeli ve heyecanlı olduğunu söylüyor. Fatma insanları mutlu eden Ramazan’ın iyi bir şey olduğunu biraz anlıyor ama bununla yetinmeyip hemen Yusuf Abisinin yanına gidiyor ve ona da aynı soruyu soruyor. Yusuf Abisi ona Ramazan’ın “şükretmek” olduğunu söylüyor. İnsanların Ramazan’da oruç tuttuklarını ve bütün nimetleri yaratan ve insanların hizmetine sunan Allah’a şükrettiklerini anlatıyor. 

Fatma bu kez de koşa koşa annesinin yanına gidiyor. Annesi Fatma’ya Ramazan’ın “bereket” olduğunu anlatıyor. İyiliklerin bu ayda daha çok arttığını, daha çok Kur’an okunduğunu ve insanların huzurlarının ziyadeleştiğini bir bir anlatıyor.

Abisinden ve annesinden öğrendikleriyle heyecanlanan Fatma bir an önce Ramazan’a kavuşmayı istiyor fakat bir de babasından bu mübarek ayın ne olduğunu sormak istiyor ve babasının yanına gidiyor. Kur’an okuyan babası okumasını bitirince Fatma’nın Ramazan hakkındaki sorusuna “hatırlamak” cevabını veriyor ve şunları söylüyor: “Ramazan gelince Allah’ın bize verdiği güzellikleri, ihtiyacı olan kardeşlerimizi, susuz kalmış bir kediyi, camiye çağıran ezanı, annesi ve babası olmayan çocukların başını okşamayı hatırlarız.” 

Fatma’nın öğrendikleri karşısında merakı daha da artıyor. Sonra günler, aylar geçiyor ve bugünkü gibi mübarek Ramazan yine geliyor ve Fatma duyduklarından ve öğrendiklerinden daha fazla güzellikleri barındıran Ramazan’a kavuşuyor. Sizlerin de mübarek Ramazan’ını tebrik ediyorum. Hayırlı Ramazanlar!.