Bir Daha Görmeyeyim
Lale Hala ocağın altını kapadı. Yeğeninin kuzusu Bora bahçede arkadaşları ile oynuyordu. Uzun zamandır sesi çıkmamıştı Bora’nın. Emanet çocuktu, göz kulak olmak gerekti. Bahçeye çıktı. Seslendi. Cevap gelmedi. Sağa sola bakındı. Bora da arkadaşları da yoktu. Ayakkabılarını giydi, şalını sarındı. Evden çıktı. Arka sokaktaki boş arsaya gitmiş olmalılar, diye düşündü.
Arsaya vardığında haklı olduğunu gördü ancak gözlerine inanamıyordu tanık oldukları karşısında. Çocuklar yavru köpeği yakalamış, kuyruğuna teneke takıyorlardı. Hayvancık havlayınca en uzun boylu ve şişko olanı tekme savuruyordu. Gözleri Bora’yı aradı. Bir kenara çekilmiş, sessizce olanları seyrediyordu. Lale Hala bir Bora’ya bir zavallı köpeğe baktı. Kızgınlıkla çocukların yanına gitti.
“Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz? Zavallı köpeği tekmelemek, kuyruğuna teneke bağlamak da ne demek! Biri sizi tekmelese, elinize, ayağınıza teneke bağlasa hoşunuza gider mi? Sadece bu yavru köpekten güçlüsünüz diye ona zarar vermek doğru mu? Bir daha görmeyeyim.” derken köpeği kucağına aldı, okşamaya başladı Lale Hala.
“Bu dünyada insanlar, bitkiler ve hayvanlar birlikte yaşıyoruz. Sadece onlardan daha güçlüsünüz diye, canınız istediği için onlara zarar veremezsiniz. Bu doğru bir davranış değil.”
“O insan değil ki köpek.” dedi çocuklardan çokbilmişi.
“O da bir canlı. Hem ağzı var dili yok. Canının yandığını söyleyemiyor. Yardım isteyemiyor. Açım, susuzum diyemiyor. Bakın nasıl da korkmuş yavrucak. Kalbi yerinden çıkacak gibi çarpıyor.”
“Biz şimdi yanlış mı davranmış olduk?” diye sordu kısa boylu çocuk.
“Maalesef öyle fakat yaptığınız yanlışın farkına vardınız. Bir daha hiçbir canlıya zarar vermeyin, iyilik yapın. Doğru ve iyi bir insan olmak önemli.” diyerek Bora’ya döndü Lale Hala.
“Eve gidiyoruz.” diyerek elini tuttu çocuğun. Diğer eliyle de köpeği sarmaladı.
“Bora, biz seni böyle mi yetiştirdik? Hayvancığa eziyet etmelerine nasıl izin verirsin?”
“Söyledim ama beni dinlemediler. Korkaksın, dediler. Hepsi benden büyük, korktum.” diyerek duraksadı Bora ve sözlerine devam etti “Hem ben zarar vermedim ki köpeğe!”
“Haklısın ancak durup seyretmek, haksızlık karşısında ses çıkarmamak doğru bir davranış değil. Sen de arkadaşların kadar suçlusun.”
“Ben kötü bir insan olmak istemiyorum.”
“Biliyorum. Bu zavallı köpeği sahiplenip ona bakmaya ne dersin? Hem sokaktaki hayvanları da koruyabilir, mama ve su verebilirsin. O zaman iyilik yapmış olursun.”
“Anladım.” dedi Bora mahcup mahcup. Sonra aklına gelen düşüncenin etkisiyle gözleri ışıldadı ve “Markete gidip mama alalım mı?” diye sordu.
“Hadi gidelim.” diyerek gülümsedi Lale Hala.
Sibel UNUR ÖZDEMİR
YazarBizlere örnek olan, geleceğe hazırlayan, bilgi ve donanımlarıyla destek olan değerli öğretmenlerimiz her daim saygı, sevgi, minnet ve teşekkürü hak ederler.Öğrettiğiniz bilgilerin yanı sıra kalplerimi...
Yazar: Erdal KARASU
Asker Abi merhaba,Benim adım Namık. Annem bana hamileyken babamla birlikte Namık Kemal’in Vatan Yahut Silistre adlı oyununu seyretmişler. Oyun, Kırım Savaşı sırasında Silistre Kalesi’nin kurtarılmasın...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Bugün çok mutlu ve heyecanlıyım. Anneannem, babaannem, dedem, teyzem ve halamlar bize geldiler. Bu akşam soframız şenlikliydi. Yemeğimizi yedik. Güldük, eğlendik, şarkılar söyledik. Dedem çocukluğunda...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR
Okuldan eve geldiğinde dedesini bahçede çiçeklerle uğraşırken buldu Güneş. Heyecanla yanına gitti. Sonra da bir çırpıda okullarında bir yarışma düzenleneceğini anlattı. Önce bilgi yarışması zannetti K...
Yazar: Sibel UNUR ÖZDEMİR