BENDEKİ “BİLİNÇALTI”
Bilinç ve Bilinçaltı Nedir? İnsanoğlu, yaratılışı gereği tek zihne sahiptir. Fakat zihnin yaptığı işlev gereği iki kısımdan oluşmaktadır. Zihnin yapmış olduğu bu iki işlevi birbirinden ayırmak için de psikologlar birçok terim kullanmışlardır. Joseph Murphy zihnin iki işlevini; “nesnel-öznel zihin, bilinç-bilinçaltı zihin, uyanık-uyuyan zihin, yüzey benlik-derin benlik, gönüllü ve istençli zihin-istemsiz zihin, eril zihin-dişi zihin, rasyonel seviye-irrasyonel seviye” diye adlandırmaktadır.[1] Bu isimler arasına bizler de iç benlik-dış benlik, nefis ve ruhu eklesek de biz bu kitapta daha çok bilinç ve bilinçaltını kullanmaya özen göstereceğiz. İnsanların; “İçimde bir sıkıntı var.”, “İçim içime sığmıyor!” diye ifade etmeye çalıştıkları “iç” aslında bilinçaltının ta kendisidir. “Bir ben vardır bende, benden içeri!” diyen Yunus Emre, bunu çok güzel ifade etmiştir. Cenab-ı Hak, içimizdeki iç konusunda şöyle buyurmaktadır: “Gerçek şu ki, insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmeden Allah onların durumunu değiştirmez."[2] “İnsanı biz yarattık ve elbette içinden geçenleri biliriz.”[3] Bilinç uyarıcıların farkında olma hali iken bilinçaltı ise farkında olmadığımız duygu ve düşüncelerimizdir. Başka bir ifadeyle bilinç, kişinin uyarıcılara bağlı olarak davranışlarındaki farkındalık hâlidir. Yani kişinin uyku, baygınlık gibi algılamayı etkileyecek durumlarının olmaması hâlidir. Bilinçaltı ise kişinin farkında olmadığı fakat davranışlarının temelinde yatan duygu ve düşüncelerdir. Yani bilincimizin farkında olmadığı davranışlarımızın temelini oluşturan ve bedenimizin hareketlerini sağlayan istem dışı çalışan kaslarımızın yönetildiği bölümdür. Bilinç dediğimizde birçoğumuzun aklına ilk; bilerek, isteyerek, farkında olarak yaptığımız şeyler gelmektedir. Bilmeyerek bir şey yaptığımız zaman, farkında olmadığımızı ifade etmek için de “İnanın bilinçli olarak yapmadım!” ifadesini kullanırız. Bilincimiz bilgileri, beş duyu organımız aracılığıyla gözlem, deneyim, eğitimle ve mantık yürüterek öğrenir. Bilinçaltımız ise duygu ve düşüncelerimizin kayıtlı olduğu hafıza deposundaki bilgilere göre hareket eder. Bilincimiz; duyusal girdilerin analiz edildiği ve mantıksal değerlendirmelerin yapıldığı yerdir. Beynimiz, karar verme sürecinde girdileri düşünür, muhakeme eder, eleştirir, değerlendirir. Dışarıdan gelen bilgileri süzerek işleme tabi tutar ve bu verileri kabul ya da reddeder. Bilinçaltımız ise beynimizin farkında olmadığı fakat vücut fonksiyonlarımızın kontrol edilip yönetildiği bölümüdür. Başka bir ifadeyle vücudumuzun denge ve enerjisini sağlayan enerji deposudur. Yani kişinin davranışlarının temelinde yatan ve kendisi hakkındaki imajı oluşturan deneyimlerin, fikirlerin, duygu ve düşüncelerin kaydedildiği yerdir. Bilinçaltımız verileri sorgulamadan kaydeder. Tekrarları da olumlu olarak algılar ve pekiştirir. Bilinç ve Bilinçaltı Neye Benzer? Tıbbın ve ilmin zirvede olduğu günümüzde hâlâ gizemini koruduğu için psikologlar bilinç ve bilinçaltını değişik benzetmeler yaparak açıklamaya çalışmışlardır. Psikologlar bilincimizi kaptana, bilinçaltımızın çalışma şeklini de bir gemiye benzetirler. Bedenimizin kaptanı yani bilincimiz; gemideki kaptan gibidir, bilgi ve tecrübesini kullanarak tayfalara emirler verir. Bilinçaltımız ise motor dairesindeki tayfalar gibidir ve emirlere itaat edip yerine getirir. Yine psikologlar bilinç ve bilinçaltını, buz dağına benzetmektedirler. Buz dağının görünen kısmını bilincimize, görünmeyen kısmını da bilinçaltımıza benzeterek açıklamaya çalışmışlardır. Joseph Murphy ise bilincimizi bahçıvana benzetirken bilinçaltımızı da bahçeye benzetmektedir: “Zihninizin iki işlevini tanımaya başlamanın harika bir yolu, onu bir bahçe olarak düşünmektir. Siz bahçıvansınız. Bilinçaltınıza gün boyunca düşünce tohumları ekiyorsunuz. Çoğu zaman bunu yaptığınızın farkında bile değilsiniz çünkü bu tohumlar alışageldik düşüncelerinizden destek buluyor. Bilinçaltınıza ne ekerseniz, bedeninizde ve çevrenizde onları biçersiniz. Barış, mutluluk, doğru eylem, iyi niyet ve bolluk düşünceleri ekmeye hemen şimdi başlayın. Bu özellikleri sükûnet içinde düşünün ve inançla yola çıkın, onları bilinçli mantığınızla tamamıyla kabul edin. Bu harika düşünce tohumlarını zihninizin bahçesine ekmeye devam edin ve sonrasında muhteşem bir hasat toplayın.” der. Bilinçaltımızı hafıza kartına, karanlık bir odaya, kör bir kuyuya, bilgilerin kaydedildiği bilgisayara, ses ve görüntülerin kaydedildiği kasete de benzetebiliriz. İçimizdeki duygu yoğunlukları için gerekli enerjiyi sağladığı için enerji deposuna da benzetebiliriz. İnsanoğlunun doğumundan ölümüne kadarki süreçte çevresinde cereyan eden olayların doğruluğuna ve yanlışlığına bakmadan kaydettiği için bilinçaltımızı uçakların kara kutusuna da benzetebiliriz. Hâlâ kapalı bir kutu gibi gizemini koruduğu için bilinçaltımızı bir yönüyle ‘nefs’e, bazı yönleriyle de ‘ruh’a benzetebiliriz. İşlevsel olarak baktığımızda karmaşıklığı ruha benzerken, birçok özelliğiyle de nefse benzemektedir. Bilinçaltımızın Belirgin Özellikleri
M. Emin KARABACAK
YazarRamazan deyince biz anne babaların aklına genellikle eski ramazanlar özellikle de çocukluğumuzda tuttuğumuz oruçlar gelir. Çocukluğumuzda oruç deyince de aklımıza ilk tekne orucu gelir. Onun için çocu...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Yeni bir eğitim öğretim yılının başlayacağı-başladığı şu günlerde, biz anne babaların tek derdi vardır, o da çocuklarımızın başarısıdır. Biz anne babalar, çocuklarımızın okul hayatında olduğu kadar to...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Okullar kapandı, çocuklarımız yaz tatiline girdiler. Yaz tatilinde çocuklarımız hem tatillerini yapsınlar hem de dinini öğrenmek için yaz Kur’ân kurslarını bir fırsat olarak değerlendirsinler.Yaz Kur’...
Yazar: M. Emin KARABACAK
Allah Rasûlü’nün arkadaşlarından bir grup, bir keşif ânında, bir kabile reisini yakalayıp getirirler. Allah Rasûlü de hapishane vazifesi de gören mescidde -başına nöbetçi de koyarak- bir yere konulmas...
Yazar: M. Emin KARABACAK