BEN VE RAMAZAN
“Orucum bugün¸ zenginim. Yamalı giysilerimde göremezsiniz içimdeki zenginliği!
“Orucum bugün¸ zenginim. Yamalı giysilerimde göremezsiniz içimdeki zenginliği! Değilim ben nice mal sahibi gerçek yoksullardan! Söyler misiniz ey canlar! Malını paylaşmayan¸ hayırda yarışmayanların yoksulluğu değil midir asıl acınası olan?”
Aşkın oruç sularındayım şimdilerde. Güvendeyim. Sen geldiğinden beri ey Ramazan¸ girdiğinden beri gönlüme; ben varım¸ dünya var. Hele bir "O" var ki anlatamam içimde. Bir "O" var ki¸ "ol" emriyle var eden. Bir sağanak olup rahmeti yağan ruhuma sahurlarda¸ iftarlarda ve teravih namazlarında.
Orucum bugün. İçimi ışıtan yıldızları salıyorum insanlığa. "Kimsesiz çocuğu büyütmek sevaptır" diye haykırmak geliyor içimden! Yoksulu doyurmak! Paylaşmak acıları ve yoksunlukları! Uzanmak bir yürekten öbürüne. "Bir vücudun uzuvları gibi" yaşamak mümin yüreklerle! İçli bir bakışı beceremeyen zalimlere salıyorum içimi ışıtan yıldızları! Merhamet ey merhamet! En çok seni yüklenir secdeli alınlar¸ seni çağırır oruçlu yüzlerden taşan niyazlar¸ senin ayında! Yetiş ve kuşat tüm yürekleri! Yeryüzünün kara gözlü zalimlerinden esirgeme gözlerini! Gel ve bir Ömer şefkati ol ki daralan yüreklere¸ birer un çuvalı yüklensin sırtımıza! Çocuklara yemek diye taşları kaynatmasın nice anneler! Anneler ki¸ gülen gözlerinde bile senin merhamet izlerin var! Anneler ki¸ siler evlatları açlığın ve uykusuzluğun anlamını hafızalarından! Dualar eksilmesin ki annelerin dudaklarından¸ merhamet gidivermesin yanıbaşımızdan! Ramazan ve oruç daha nice rahmet ve bereketler getirsin Mevla’dan!
Orucum bugün¸ güçlü ve dayanıklıyım her şeye. Tümüyle teslim olmuşken Rabbime¸ duyuyorum sevgi ve dostluk ırmağı akmakta O'ndan içime. Hele yakınken bir melek misali O'na ve "oruç¸ sabrın yarısıdır" emri tecelli eylemişken ruh alemimde¸ nerdeymiş açlık¸ nerdeymiş susuzluk bende! Bir deryadayım ki öylesi¸ uçsuz bucaksız! Öyle gıdalar besliyor ki ruhumu¸ açlık ve susuzluk imkânsız! Okunan Kur'anlar¸ kılınan namazlar¸ verilen sadakalar¸ dinlenilen vaaz ve nasihatler¸ hele o tutulan oruçlar¸ kalkılan sahurlar ve yeryüzünü huzurlu bir sükût iklimine büründüren iftar saatleri... Ya acıları paylaşılan yoksul ve garipler¸ yetim ve öksüzler¸ kimsesiz ve çaresizler... Hangi yemekte vardır¸ bunca gönül ortaklarımla yaşadığım haz ve lezzet? Hangi su daha fazla dindirebilir susamışlığımı? Yeryüzüne yağan hangi yağmur dindirebilir¸ gönül iklimimde yaşanan kuraklığı? Anlayın işte¸ anlayın beni¸ yaşamak dediysem ben¸ mutluluk dediysem¸ yürekten dedim. Ramazanı bildiysem¸ orucu tuttuysam¸ yürekten tuttum. Yüreğim ki açıldıkça yalnız yüreklere¸ daha bir insan! Ramazan ki rahmet yağmuru yüreğime¸ oruç ki yeşeren insan yanım.
Orucum bugün¸ zenginim. Yamalı giysilerimde göremezsiniz içimdeki zenginliği! Değilim ben nice mal sahibi gerçek yoksullardan! Söyler misiniz ey canlar! Malını paylaşmayan¸ hayırda yarışmayanların yoksulluğu değil midir asıl acınası olan? Bir bilebilseniz ah içimi¸ o vakit anlarsınız yoksulluk kimde ! Anlarsınız o vakit huzur ve mutluluk hangimizde! Anlarsınız İlahî güç ve cennetin yolu nerde!...
Orucum bugün¸ yıkılmaz bir irade var bende güçlükler karşısında! Deyin bana¸ hangi stres sarsabilir benliğimi¸ hangi sorun dağıtabilir zihnimi? Bilincim açık bugün ve yalnız değilim.
İlahî bir nağmenin büyüsünde tüm benliğim! Şakaklarıma dökülen yaşlar¸ öylesine perçinleşiyor ki derinliklerinde ruhumun¸ hafifliyorum kanatlanmışçasına bir kuş misali! Öylesine sükûna eriyorum anlatılmaz! Bunaltılı bir öğle sıcağı karlı dağ başlarının serinliğiyle rahatlıyor¸ duyuyorum! Duyuyorum işte¸ kurtuluyor balığın karnından Hz. Yunus! Kuyudan çıkıyor Hz. Yusuf! Firavun boğuluyor Kızıldeniz'de ve geçiyor karşıya Hz. Musa! Bir esenlik oluyor ateş ve İbrahim sevinciyle doluyor dünya! Muhammedî bir nur yayılıyor yayıldıkça yer yüzüne! Mutluluk işte bunda diyorum! İşte burda¸ bunca yakın ve içinde avuçlarımın!
Orucum bugün¸ kaygısız ve korkusuzum. Meydan okuyorum kaygı duyulası ve korkulası ne varsa! Hodri hayat! Hodri ölüm! Hodri meydan tüm korku ve kaygılara! İşte yüreğimi seriyorum şimdi ey rahmet ayı yollarına! Korkularım ve kaygılarım yok oluyor ayaklarının altında! Yalnız seni duyuyor¸ yalnız seninle yaşıyorum tüm azalarımda! Senin varlığın¸ Rabbin varlığı! Eksiltme ellerini üzerimden! Işıt kalbimi tüm pencerelerinden!
Bugün orucum¸ yani insanım. Henüz anlıyorum insan olmak nedir¸ nedir yaşamak! Hamdediyorum içimdeki yoksulluğu gideren Yaradana! Hamdediyorum yüreğimi kuşatan oruç nimetine ve bitimsiz hazzını yudumladığım rahmet ve bereket ayı güzel Ramazana! Hamdediyorum bana bu güzel duyguları yaşatan Yüce Mevla'ya!...
Mustafa Doğan KARACOŞKUN
YazarSözlükte “arınmak, saflaşmak, kurtulmak” manasındaki ihlâs kelimesi, terim olarak “ibadet ve iyilikleri riyadan ve çıkar kaygılarından arındırıp sadece Allah için yapmak” demektir. İslâmî literatürde ...
Yazar: Mustafa KARABACAK
“Bu şekilde düşünen ve davranan bir insan¸ kendini onun mutlaka karşısındakinin yerine koyarak onu dinleyecektir ki bu¸ empatinin en önemli basamağıdır. Bu şekilde empatik dinlemeyi ...
Yazar: Mustafa Doğan KARACOŞKUN
Bir insanın kendisini diğer insanlardan daha değersiz bir varlık olarak algılamasına değersizlik duygusu adı verilir.Bir insanın kendisini diğer insanlardan daha değersiz bir varlık olarak algılamas...
Yazar: Mustafa Doğan KARACOŞKUN
Sultan I. Ahmed, 18 Nisan 1590 günü Manisa’da doğdu. Babası Sultan III. Mehmed, annesi Handan Sultan’dır. Çok mükemmel bir tahsil gördü. Arapça ve Farsçayı mükemmel derecede konuşurdu. Ok atmak, kılıç...
Yazar: Kadir ÖZKÖSE