BAYRAMLIK İSTEMEYEN ÇOCUKLAR
"İnsanoğlu ölürken iki şeye pişman olurmuş. Birincisi günahlarına¸ ikincisi ailesine ve çocuklarına göstermediği sevgisine..."
Pedagog M. Emin Karabacak¸ çocuk ve anne-baba ilişkilerine yönelik bu güne kadar çeşitli gazete ve dergilerde çıkmış yazılarını bir araya getirerek yayınladığı kitabı Bayramlık istemeyen Çocuklar' adlı eserinde çocukların başarısının artmasında anne babalara önemli görevler düştüğünü vurgulamaktadır.
M. Emin Karabacak özellikle ergenlik döneminin¸ çocukların anne babalarına fazlaca ihtiyaç duyduğu zor bir dönemdir diyor ve bu dönemin en büyük özelliğinin çocukların kendisinin sevilip sevilmediklerini anlamaya çalıştıkları bir dönem olduğunu belirtiyor. Öğrenci görüşmelerinde yaptığı bazı tahlillere de yer veren M. Emin Karabacak şunları söylemektedir:
Öğrenci görüşmelerimde¸ en çok duyduğum cümlelerin başında "Annem babam beni sevmiyor" cümlesidir. Öğrenciye bunu nasıl anladığını sorduğumda öğrencimiz: "Hocam beni sevselerdi benimle ilgilenirlerdi¸ beni insanların yanında eleştirmezlerdi¸ bana bağırıp çağırmazlardı¸ başkalarıyla beni kıyaslamazlardı¸ eğer beni ben olarak sevselerdi bunları yapmazlardı" cümlesidir.
Bazı anne babalar¸ çocuklarının kendilerinden sadece yiyecek¸ giyecek ve para istediğini zannederler. Onun için de öğrenci velilerimiz: "Hocam yemedim yedirdim¸ giymedim giydirdim daha başka ne yapayım!" der.
Gerçekten de anne babalar kolay olanı değil de zor olanı yapmaya çalışmaktadır. Meslek hayatım boyunca¸ binlerce öğrenciyle görüştüm; fakat hiçbir öğrenciden: "Öğretmenim ailem bana şunu almıyor bunu almıyor¸ bana harçlık vermiyor; bal¸ baklava ve et yedirmiyor" diye bir şikâyet duymadım. Ama "Ailem beni sevmiyor" diyen yüzlerce öğrenci ile görüştüm.
Görevlerinin sadece bankamatik olduğunu düşünen öğrenci velilerine¸ bir öğrencinin:
"Öğretmenim ben anne babamdan bayramlık istemiyorum. Et yemeği¸ bal baklava da istemiyorum. Beni sevdiklerini sözleriyle ve davranışlarıyla bana göstermelerini istiyorum. Beni birileriyle kıyaslamamalarını istiyorum. Çünkü kıyaslanmak reddetmek olduğu için bu da beni sevmemek anlamına geliyor.
Ben onları sevdiğim için¸ kendilerini başka anne ve babalarla hiçbir zaman kıyaslamadım. Sevdim¸ çünkü onların çocukları olmaktan mutluyum¸ dünyaya tekrar gelsem yine onların çocukları olarak gelmek isterim. Ben paralarını değil sevgilerini istiyorum. Acaba hocam¸ sizce ben çok şey mi istiyorum?"
Gerçekten bu çocuklar çok mu şey istiyor? Cevabını ve yorumunu size bırakmak istiyorum.
Bizi hayata bağlayan tek varlık olan çocuklarımızı¸ bizim çocuğumuz olduğu için sevelim. Sevgimizi kalbimizden çıkarıp sözel ve davranışsal olarak onlara gösterelim. Bunun yanında çocuklarımıza sevgimizi beden dilimizle (sarılarak) de gösterelim. Onlar zor bir dönemden geçmektedirler. Genç çocuk için ergenlik dönemi ne kadar sağlıklı geçerse¸ bu olumlu durum onun ilerideki yaşam kalitesini o ölçüde olumlu etkileyecektir.
Araştırmalar gösteriyor ki; gençler¸ çeşitli suç örgütlerine ekonomik sıkıntı nedeniyle değil¸ kendilerine değer verilmediği için daha da önemlisi ilgi¸ şefkat ve sevgi gösterilmediğinden kendilerini bunların kucağına atmaktadırlar.
İnsanoğlu ölürken iki şeye pişman olurmuş. Birincisi günahlarına¸ ikincisi ailesine ve çocuklarına göstermediği sevgisine...
Muharrem AKIN
YazarNasihat Yayınları tarafından yayınlanan "Muhammed Bahaüddin Şâh-ı Nakşbend Hazretleri" isimli kitap okuyucusuyla buluştu. 92 sayfadan oluşan eser yazarı Prof. Dr. Necdet Tosun'un önsözüyle başlıyo...
Yazar: Muharrem AKIN
Sultan I. Abdülhamid’in yedinci kadınefendisi ve II. Mahmud'un annesidir. Eski hayatı ve Osmanlı Sarayı’ndaki yaşantısı hakkında çok sağlam ve tatmin edici bir bilgi yoktur. Kafkas kökenli olması muht...
Yazar: Zühal ÇOLAK
Şerefimiz, şanımız var Biz ne büyük bir milletiz Al bayrakta kanımız var Biz ne büyük bir milletiz Üç kıtada at koşturduk Akarsuları coşturduk Dağlar, tepeler aştırdık B...
Yazar: M.Nihat MALKOÇ
"Örnek hayatlarıyla insanlığa yön veren başta Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) olmak üzere O'nun izini takip eden büyüklerimizin hayatlarından altın tablolar bu güzide eserde sizlere sunulmuşt...
Yazar: Muharrem AKIN