ANNE BABALARDA NASİHAT İKİLEMİ
Nasihatten Çok Model Olmaya Çalışırlardı
Eskiden anne babalar psikolojinin p’sini bilmezlerdi. Çocuklarını eğitirken de sadece davranışlarıyla örmek olmaya çalışırlardı. Günümüzde ise çocuklar daha çok kitaplara göre yetiştirilmeye çalışılmaktadır. Kitaplara göre yetiştirilirken de öncelik hal değil nasihat olmaktadır.
Nasihatle çocuk yetiştirme sosyo-ekonomik seviyesi yüksek ailelerde daha çok görülmektedir. Nedenine gelince anne babaların çalışması, çocuklara gereken zamanı ayır(a)mamaları, çocukların bir dedikleri iki edilmediği takdirde sözlerinin dinleneceği, her şeyleri tam olursa istenen şekilde ideal bir çocuk olabilecekleri gibi nedenleri sayabiliriz.
Günümüz anne babalarına baktığımızda, çocuk eğitimi konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olduklarını görüyoruz. Ailesinden iyi bir eğitim almamış ya da alıp da bunu davranışa dönüştürememiş kimselerin uygulama konusunda sıkıntılar yaşadıklarını da biliyoruz. Ancak sadece bilmek yeterli olmuyor. Başka bir ifadeyle bilmek ayrı, uygulayabilmek ayrı bir şeydir.
Bu aynen yemeği yemek kitabına göre yapmak gibi bir şey. Eski anneleri göz önünde bulundurduğumuz zaman bunu daha iyi anlayacağız. Kitaba göre güzel yemek yapan yok mu, var fakat bunu başaran çok fazla insan da yoktur. Mutfaktan gelen insanlar bu işi daha güzel yapmaktadırlar. Annesinden yemek yapmasını öğrenmiş kişilerin yemekleri daha lezzetli olmaktadır. Çünkü bu konuda tecrübe kazanmış ve yerine göre de anne geri bildirimlerini vermiştir.
Çocukluğunda ailesinden güzel bir terbiye ve yeri ve zamanı geldiğinde geri bildirimleri olumlu alanlar, anne baba oldukları zaman çocuklarına nasihat vermek yerine en güzel şekilde model olacaklardır.
Anne Babalarda Nasihat İkilemi
Sözlükte nasihat; doğru yola, iyiye, güzele sevk etmek için yapılan konuşma, öğüt olarak tarif edilmektedir. Nasihatte önemli olan ve beklenilen; kişinin doğru olarak bildiği ve kendi hayatında uyguladığı, karşısındakinin de hayatında uygulamasını istediği öğütlerdir.
Nasihatin insan hayatındaki uygulanırlığına dikkat çeken İmam-ı Gazalî de: “Nasihat vermek kolaydır. Nasihati kabul etmek güçtür.” demiştir.
Nasihat, toplumsal hayatta olduğu kadar çocuk eğitiminde de önemli bir yere sahiptir. Bazı anne babalar, çocukların olumsuz davranışlarını bırakmaları konusunda nasihat ederken; bazıları da çocuklarının okuyup daha iyi yerlere gelmeleri konusunda nasihat etmektedirler. Sonuçta her anne babanın çocuklarına edeceği bir nasihati ve gerekçesi vardır. Bu yüzden çocukların eğitiminde sadece nasihat boyutunu dikkate alan anne babalar, sözlerinin tutulmadığını görünce ister istemez üzülmektedirler. Bu tür anne babaların durumu için Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır:
“Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylersiniz?” 61/Saff, 2.
Söylediği sözü ve ettiği nasihati hayatında yaşamayan, çocuklarına uygun model olamayan anne babaların edeceği nasihatin de hiçbir faydası olmayacaktır. Bu noktada çocuğa verilecek eğitimin söz ile değil, hal ile olması gerekmektedir. Mevlâna Hazretleri’nin: “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol.” sözü anne babaların, çocuklarına model olma konusundaki ince noktayı çok güzel ifade etmiştir.
Çocuklara yapılacak nasihatler, yerinde, zamanında ve özlü bir şekilde verildiği takdirde etkili olmaktadır. Çocuklara yapılacak uzun uzun nasihatler, çocuklar tarafından hem sıkıcı bulunmakta hem de benimsenmemektedir. Bu nedenle çocukları eğitip yetiştirirken, nasihat etmek yerine model olmak gerekir. Evde çocuğun ders çalışmasını isteyen anne babanın, çocuğuna model olması için kitaplarla haşır neşir olması gerekir. Çünkü çocukların anne babaların sözlerine değil, davranışlarına baktıklarını bilmeyenimiz yoktur.
Olumsuz davranışlar sergileyen bir anne babanın, çocuklarının olumsuz davranışları bırakması ve bu davranışların yanlış olduğunu anlatmaya çalışması ne kadar etkili olabilir ki. Yine kendisi olumsuz davranışlar sergilemekte bir sakınca görmeyen; fakat çocuğunun olumsuz davranışlarına aşırı tepki veren bir anne babanın davranışları ne kadar tutarlı olabilir ki? Çocuğa uygun şekilde model olmak yerine; “Çocuğum, dediklerimi yap; fakat gittiğim yoldan gitme.” sözü çocukta ne kadar etkileyici olabilir ki?
Sadece nasihatle çocuk yetiştirilmiş olsaydı Cenab-ı Hak, insanlara sadece ilahi kitap gönderirdi. İnsanların örnek alabilecekleri peygamberleri göndermesine gerek kalmazdı. Oysa Cenab-ı Hak, ilahî kitaplarla birlikte peygamberlerini de gönderdi ki insanlar hem onları model alsınlar hem de yaşantılarını onların yaşantılarına göre düzenlesinler istedi.
Cenab-ı Hak; Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’i, peygamber olmadan önce, ahlaken ve davranış olarak örnek olması için toplum içinde tutarak insanlara model olarak sunmuştur. Bu sebepledir ki Peygamber Efendimiz (s.a.v.), insanların güvenini kazanmış ve O’nun dürüstlüğü konusunda insanlar hemfikir olmuşlardır. Bu sebeple O’na “El-Emin” denmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in sözleri ile davranışları arasındaki tutarlılık, O’nun insanlardan daha fazla saygı görmesine ve sözlerinin insanlar üzerinde daha etkili olmasına neden olmuştur.
Burada, Peygamber Efendimiz’in hayatının anne babalara en güzel örnek olduğunu düşünüyorum. Anne babalar çocuklarını eğitip yetiştirirken Hz. Peygamber (s.a.v.) misali, ahlaken güzel olup, davranış ve sözler arasında tutarlılık göstermeli ki hem çocuklarına uygun bir model olsun hem de yapmış oldukları nasihatler tutulmuş olsun.
Çocuklar ileride nasıl görülmek isteniyorsa onlara o şekilde model olunmalıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ümmetine nasıl model oldu ise anne babaların da çocuklarına iyi evlat ve başarılı çocuk yetiştirme adına iyi bir model olmaları gerekir.
Dürüstlük ve ahlak konusunda çocuklarına uygun model olan anne babalar; çocuklarıyla iletişimin sağladığı gibi davranış olarak da onlara uygun model olabilirler. Anne babalarını model alan çocuklar, yeri geldiği zaman onların tecrübelerinden faydalanmak için nasihatlerine başvuracaklardır.