ANNE BABA HAKKI
İnsanlığın ortak atası Hz. Adem (a.s)’dır. İnsanlığın babası Adem (a.s), anası ise Havva (a.s)’dır. İnsanlar, bu ikisinin evlenmesi ile çoğalmıştır. Buna göre her insanın bir babası bir de anası vardır ve kısaca ebeveyn denilir. Çocuklar, ailenin neşe ve mutluluk kaynağıdır. Her ebeveynin en büyük özlemi, göz aydınlığı hayırlı evlat yetiştirerek topluma kazandırmaktır. Anne babalar, özellikle kırk yaşından sonra adeta çocukları için yaşarlar ve kazançlarının çoğunu onların yetişmesine harcalar. Bunun için anne baba hakkı ödenmez, denilmiştir. Annelik, dünyanın en zor fakat en onurlu işidir. Bebeğini dokuz ay karnında taşır. Bu sırada bir çok sıkıntı yaşar, yaşam kalitesi düşer. Doğum, içinde ölüm riski de olan çok zahmetli bir iştir. Anne, doğumdan sonra bebeğini belli bir yaşa getirinceye kadar, beslenmesinden temizliğine, sağlık durumundan belirli alışkanlıklar kazanmasına kadar an be an takip eder. Annenin çocuğu ile ilgili yakın takibi, yetişkinliğe erip hayata atılıncaya kadar devam eder. Bundan sonra da eskisi kadar olmasa da annenin aklı da gönlü de çocuklarındadır. Baba olmak da kolay iş değildir. İş bulup çalışmak, para kazanmak ve böylece aileyi geçindirmek, öncelikle babanın sorumluluğundadır. Kolay iş yoktur. Bazı işler, ağır fizik gücü gerektirirken, bazı işler, ağır manevi sorumluluk ve psikolojik direnç ve sabır gerektirir. Dikkat edilirse çoğunlukla iş kazalarında helal kazanç peşinde olan babalar ölmektedir. Anne babalar, evlatları için yaptığı fedakarlığın karşılığında onlardan bir beden ödemelerini de beklemezler, onların yetişip bir meslek sahibi olmaları, kendi ailesini kurup kimseye muhtaç olmadan geçindiklerini görmeleri ebeveynler için yeterlidir. Ebeveynin evlatları için yapmış olduğu fedakarlığa karşılık evlatlar için iki temel görev vardır.
Emine Büşra YÜKSEL
YazarAilemin bir bölümü İsveç Göteborg’da olduğundan, son üç senedir miladi yılbaşına denk gelen zamanları burada geçiriyorum. Bu defa Oslo’dan aktarmalı gittik. Oslo’ya indiğimizde sıcaklık -12’lerdeyd...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Her gün tanıdıklarımızdan, komşu ve akrabalarımızdan bazen de ailemizden birileri hayata veda etmektedir. Camilerden sabahları yükselen salâ sesleri, yine birilerinin vefatını haber vermektedir. “Nasi...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Komşu; ev, iş yeri, arazi, köy, şehir, ülke bakımından yakın olan, yan yana veya çok yakın olanların birbirine göre aldıkları addır. Kimlerin komşu sayılıp sayılmayacağı hususundaki tespit örfe bırakı...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL
Her birimiz, içinde yaşadığımız çevreden anlaşabileceğimiz kimselerle arkadaşlık ilişkisi kurarız. Arkadaşlar birbirini maddî ve manevî yönden etkilerler; duygu, düşünce, kişilik ve ahlâkî gelişimi üz...
Yazar: Emine Büşra YÜKSEL