Amerika’nın İlk Osmanlıları Ve Hacı Ali
Osmanlı arşiv kayıtlarında “Memâlik-i Müctemia-i Amerika Devleti” olarak geçen Amerika ile Osmanlı Devleti arasındaki ilk temaslar, 18. Yüzyılın ikinci yarısına denk gelmektedir. Osmanlı 1770’li yıllarda, İngiltere’ye karşı bağımsızlık mücadelesine girişen Amerika’ya, gemilerle yardım göndermiştir.
Osmanlı’nın ABD’ye Askerî Yardımları
Müslüman korsanların “semiz ördek” diye dalga geçtikleri ABD, gemilerinin Akdeniz’de rahat seyahat etmesini sağlamak için Osmanlı Devleti’nin bir vilayeti olan Cezayir’e 117 yıl boyunca haraç ödemiştir. 1795’te Cezayir Dayısı Hasan Paşa ile ABD’nin Cezayir Konsolosu Joel Barlow tarafından Türkçe olarak kaleme alınan bu anlaşma ile ABD gemileri, Osmanlı himayesinde Akdeniz ve Avrupa’da ticaret yapma imkânına kavuşmuştur.
1861-1865 yılları arasında vuku bulan Amerikan İç Savaşı’nda Osmanlı, yaptığı katkıyla aktif bir rol oynamıştır. Savaşın en kritik hengâmesinde Kuzey Hükümeti, Osmanlı’dan askerî yardım talebinde bulunmuş ve Padişah Abdülmecid bu talebe, 1860 yılında 120 deve yükü askerî malzeme ile 100 has asker göndererek yerine getirmiştir.
Hatta, Osmanlı askerleri sahip oldukları bilgi, beceri ve tecrübeyle, Kuzeylilerin savaşı kazanmalarında ciddi bir misyon üstlenmişlerdir. Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu başkanlarından Dr. Şevket Karaduman, bu askerlerin daha sonra Amerika’ya yerleştiğini ve birçok bölgede torunlarının hâlâ yaşadığını belirtmektedir.
Bunlardan, kafilede deve bakıcısı olan sekiz kişiden üçü Amerika’da kalmışlar ve ticari hayattaki girişimleriyle büyük başarılara imza atmışlardır. Birisi, Amerika’da deve ile ilk posta teşkilatını kurmuş (aşağıda sözünü edeceğimiz Hacı Ali); diğeri Camel/Deve marka sigaranın temellerini atmış (Rasim Efendi) ve paketlerin üzerine ‘Turkish’ ibaresini dâhi koydurmuştur. Üçüncü deve bakıcısı olan, Amerika’dan Meksika’ya geçerek siyasî arenada büyük bir aktivite göstermiştir.
Zouave Alayları
İç Savaş’ı Kuzeylilerin kazanmasında olağanüstü rol oynayanlardan biri de; çoğunluğunu Amerika’ya göç etmiş Osmanlı’nın eski tebaası Müslüman milletlerin oluşturduğu Zouave Alayları idi.
Albay Elmer Ellsworth komutasındaki Zouave Alayları’nın en belirgin özelliği “Osmanlılar gibi giyinmeleriydi”. Beyaz sarık, kırmızı kuşak ve lacivert ceket kullanan birliklerin, Güneylileri savaş meydanlarından hallaç pamuğu gibi savurduğu ve disiplinleri, cesaretleri ve güzel ahlâkları ile diğer askerlere emsal teşkil ettiği kaynaklarda zikredilmektedir.
Amerika’ya Osmanlı Coğrafyasından Göçler
19.Yüzyılın sonu 20. Yüzyılın başlarında, Osmanlı topraklarından Amerika Kıtasının kuzeyine (ABD ve Kanada) ve güneyine (Brezilya ve Arjantin) göçler yaşandığı tarihî kayıtlardan anlaşılmaktadır. Göçlerin büyük çoğunluğunu azınlıklar oluşturmuş; ancak içlerinde azımsanmayacak ölçüde Osmanlı Türk’ü/Müslüman’ı de yer almıştır.
Amerikan istatistiklerine göre 1820 ile 1920 yılları arasında, yarım milyona yakın kişi Osmanlı topraklarından ABD’ye yerleşmek üzere göç etmiştir. Tarihçi Prof. Kemal Karpat’a göre ise, bunların en az %15’i Müslüman’dı ve tahminen 50 bini de Türklerden oluşmaktaydı.
ABD Ordusunun İlk Deve Uzmanı: Hacı Ali
ABD’nin Savaş Bakanı Jefferson Davis, iki yıl süren Meksika Savaşı (1846-1848) sonrasında, düzenin sağlanması ve ordunun keşif, kurye ve nakliye işlerinde kullanılacak develeri satın almak üzere Yüzbaşı David Dixon ve Belediye Başkanı Henry C. Wayne’yi, tam yetkili olarak 1855’te İstanbul’a gönderdi. Amerikan Kongresi bu işe, 30 bin dolar ayırmıştı.
Wayne, Sultan Abdülmecid Han’ın huzuruna çıkıp deve ihracı iznini almakla kalmadı; padişahın şahsına ait çok kıymetli 6 adet beyaz deveyi de eşantiyon olarak koparmayı başardı. Dixon ve Wayne, toplam 33 deve ve 5 bakıcı ile birlikte tekrar ABD’ye dönmek üzere yola koyuldular.
Wayne, bu esnada deve ticaretinden ve kervancılıktan iyi anlayan genç bir Osmanlı’yı da yanında götürmeye karar verdi. Vazifesi, ABD ordusundaki Deve Sınıfı bünyesindeki develeri sürmesi ve askerleri eğitmesi olacaktı. İşte bu Türk, daha sonra Amerika tarihîne geçen ve halkın gönlünde taht kuran İzmirli Hacı Ali’dir.
Hacı Ali’nin 1828’de Suriye’de doğduğu yönünde rivayet vardır. 14 Mayıs 1856’da Amerika’ya ayak basan Hacı Ali, burada son derece serüven dolu ve biraz da dramatik bir hayat sürdü. Sığır çobanları tarafından çok sevilip, ismi “Hi Jolly” diye telaffuz edildi.
Hacı Ali, bir devenin nasıl çöktürüleceği, koşturulacağı, besleneceği ve yük taşıyacağı hakkında, Amerikan birliklerine ‘brifingler’ verdi. Öyle ki, Amerikan ordusunda istihdam edilen “ilk deve uzmanı sürücüsü” unvanını elde etti.
1863’te Hacı Ali’nin komutasındaki develer, Amerikan ordusundaki önemini kaybetti. Bir kısmı hayvanat bahçelerine bir kısmı da madenlere satılarak dağıtıldı. Bu durumdan yılmayan Hacı Ali, bir miktar deveyi elinde tutarak bir nakliye hattı kurdu. Ne yazık ki, işleri iyi gitmeyen Ali, 1868’de son develeri de elden çıkararak yeniden Amerikan ordusuna katılmaya karar verdi.
Arizona’ya Anıtı Dikilen Osmanlı
1880’de Amerikan vatandaşlığına da geçen Hacı Ali, “Philip Tedro” adını kullanmaya başladı. Çok geçmeden Meksikalı Gertrudis Serna isimli bir kadınla evlenip, iki (ya da üç) kız çocuğu sahibi oldu. Yaşadığı bölgenin “İmamı” da olan Hacı Ali, kızlarını Müslüman olarak yetiştirdi.
Ömrünün son yıllarında ailesine kızarak Arizona’daki Quartsite Kasabası yakınlarına gitti. Son yıllarını madencilik, zaman zaman da Amerikan hükümeti adına izcilik yaparak geçirdi. Nihayet Colorado’da, 12 Aralık 1902’de 67 yaşındayken hayata gözlerini kapadı. Öldüğünde cebinde sadece 60 senti vardı.
Arizona Eyaleti, Hacı Ali’nin hatırasını yaşatmak için 1935 yılında, tepesine bakırdan devenin oturtulduğu bir anıt dikti ve plakasına da şunları yazdırdı:
“Hi Jolly’nin son kampı. 1828’de Suriye’de doğdu. Bu ülkeye 10 Şubat 1857’de gelmiştir. Deveci, denkçi ve kılavuz olarak 30 yıldan fazla Birleşik Devletler Hükümeti’ne doğrulukla hizmet etmiştir. 12 Aralık 1902’de Quartzsite’de ölmüştür.”
Günümüzde, Amerika’nın güneybatısında halk arasında hâlâ şu hikâye anlatılmaktadır: “Ay ışığı altında kırmızı bir deve, korkusuz binicisiyle sabaha kadar çöllerde koşuşturmaktadır.”
Adına, “Hi Jolly” adlı halk türküleri yakılan Hacı Ali, bir halk kahramanı haline geldi ve efsaneleşti. 1954’te çekilen “Southwest Passage” adlı sinema filmi, Hacı Ali’nin hayat serüvenini anlattığı gibi, 1976 yapımı “Hawmps” isimli filmde de onun hayatından esintiler mevcuttur. Mezarının bulunduğu yerde onun anısını yaşatmak düşüncesiyle hâlâ “deve yarışları” yapılmaktadır.
Kaynakça: Birol Akgün, “Osmanlı Türklerinin Amerika’ya Göçü”, Türkler Ansiklopedisi, c. 20, Ankara 2002, Yeni Türkiye Yay; Sevgi Ertan, “Amerika’daki Türklerin Tarihî”, Türkler Ansiklopedisi, c. 20; Rıfat N. Bali, Anadolu’dan Yeni Dünya’ya ABD’ye İlk Göç Eden Türklerin Yaşam Öyküleri, İstanbul, 2004, İletişim Yayınları; Ali Sönmez, “Amerika’da Deve Birliğinin Kurulması ve Bir Osmanlı Deve Sürücüsü Hacı Ali”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Sayı: 71, Haziran 2020; İsmail Çolak, Osmanlı’nın Gizli Tarihî, 12. Baskı, İstanbul, 2012, Nesil Yayınları.
İsmail ÇOLAK
YazarKırılmış kanadı düşmüş bir toraKuşlar gibi özgür uçamaz insanKimi dertsiz gamsız kiminde yaraKendi kaderini çizemez insanKâinat içinde küçük bir noktaGelir gider daim var ile yoktaKimi sefil kimi kayb...
Şair: Ramazan PAMUK
İstanbul’un Üsküdar semtindeki Özbekler Tekkesi kanalıyla Anadolu’ya geçen Halide Edip, Şeyh Ata Efendi ve tekkesinin, Milli Mücadele’deki hizmetleri hakkında şu heyecan verici hatırasını naklediyor:K...
Yazar: İsmail ÇOLAK
23 Nisan 1857’de Sibirya’nın Tobolsk iline bağlı Tara kasabasında dünyaya geldi. Aslen Buharalı bir Özbek ailenin evladı olup, babası Ömer Efendi, annesi Başkurt Türklerinden Afîfe Hanım’dır. Tahsil h...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Kurtuluş Savaşı boyunca bütün Anadolu, imkânsızlıklara ve şartların ağırlığına aldırış etmedi. Varını yoğunu, elinde ve avucunda ne varsa, vatanın bağımsızlığı için harcamaktan çekinmedi. Yapılan feda...
Yazar: İsmail ÇOLAK