ALLAH HERKESE AŞKI NASİP ETMEZ..
Dünya dediğin bir avuç toprak.Avuçlarının arasına alır üflersin ve uçup gider.
Dünya dediğin bir avuç toprak.Avuçlarının arasına alır üflersin ve uçup gider.Hayatta böyle ellerinin arasından uçup gidiyor.Peki geçici bu dünyada bizi ayakta tutan yaşamımıza ışık tutan ne olabilir?Eminimki çok düşünmüşsünüzdür.Herkezin muhakkakki kendince bir doğrusu vardır.
İşte böyle bir ruhi dünyamda hep maneviyatta kendimi sorguluyorum.Fakat sizler yani dergahınız beni uçuruma sürüklüyor.Allah'tan ki az çok biraz azcık imanım varda ayaklarım yere basıyor ve kendimi duraklatıyorum.
Oradan birileri benim aileme sövüyor bana yapmadığını bırakmıyor¸arkamdan göz dağı vermek için yalan bilgiler ve iftiralarla bir gece nezarathanede bekletiyor ¸hertürlü yalan bilgilerle iftirad bulunuyor¸ağıza alınmayacak küfürlerle aileme sövüyor ¸hertürlü eşkiyalığı yapıyor ve siz bu insana saygı gösteriyorsunuz.
peki niye insan oğlu bu kadar kendine bencil olabiliyor.Niye biliyomusunuz çünkü çoğumuz çıkar ilişkileriyle yaşıyoruz.
Doğru bildiklerimizin önüne perde iner ve bir anda inandırılmak istediklerimizle başbaşa bırakılırız.şuan bile bu yazımı okuyunca önce ne demek istiyor bu diyeceksiniz¸sonra bir anda doğrulup beyninizle yüzleşmekden korkduğunuz için tanıdığınız birisine bayağı saçmalamış diyeceksiniz benim için.öyle değilmi?
Bir sorun baklım Sebahattin Bey'e ..Sebahattin Bey yaşananların en yakın tanığı ki tabiki tanıklık ederse.önceden kendisiyle kardes gibiydik.düğünü olsun bir çok konuda çok hakkım geçmiştir ve hakkımıda helal etmiyorum.Fakat O bile beni Darende ye gelmekle tehtit etmiştir sonradan.Hani herkese açıktı bu kapı¸bazı sebeplerle bana rüşvet önerdi bilmem kim için onu bırakırsam bilmem bana nekadar para vercekmiş.
Daha gencim ama şu ana kadar şunu öğrendim¸insan hayatta her istediğine sahip olamıyor.Bizler ancak parçaya bakıyoruz fakat biliyoruz ki bütünü gören¸ evreni aklımızı her şeyi yaratan Allah 'tır.Allah kimseyi doğru yolundan sapıtmasın sapıtanlarda akıl fikir versin ve tekrar doğru yoluna geçmeyi nasip etsin.
Hani beyitlerin birinde kabayi yıksan dahi inciltme gönül yıkma deniliyordu.nerede..
Nerede o sohbetlerde okunan yüzlerce birbirinden kıymetli beyitler.Bu beyitler sadece zaman geçsin diyemi okunuyor sizce sohbetlerde.yoksa yaşantımıza ışık saçsın karanlık dünyamızı aydınlatsın diye mi?
Bir düşünün isterseniz..Gençlik yıllarınıza dönün ve kendinize sorun ..''Ben hiç aşık oldum mu?''diye.Aşkı bilmek yaşamak lazım.Aşkınız için neyapardınız?Gözlerinizin için parlarmıydı? Geleceğe delikanlılığın getirmiş olduğu o safca hayallerle¸umutlarla köprü açmazmıydınız?Heran kulağınız telefonda telefonun çalmasını beklemezmiydiniz?Ona sevdiğinizi söylemek için çırpınışlerınızı düşünün.. veya evlilik hayalleri kurup pembe panjurlu evinizin resmin çizmezmiydiniz? İşte yukarıda anlatmak istediklerim benim gençliğimde kalbimle hayat rasında bir yılbaşı çiçeğiydi.Yılabaşı çiçeği senede bir kez açar.Benim aşkımda bir kez açtı .Allah ıma şükür şimdi bir kızım var ellerinizden öper.maaşallah çok tatlı.Artık yeni pencerem geleceğe..Yine söylüyorum bütünü gören Allah.
Son olarak bu yazıyı okuyunca biraz kendinizi sorgular ve vijdanen nerede olduğunuzu bir düşünün.
İnsanın duyguları olduğunuda düşünün.Herşeyi düşünün ama yeterki kendinize güvenin ve beyninizle yüzleşin.İnanın doğru kazanacaktır yani siz.
Engin TÜTÜNCÜ
Yazar“Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” mefhumu, insanlara genel manada güzellikleri telkin eder. Yaratılmışların en şereflisi olan insan elbette ki, “ahsen-i takvim” olduğu için fıtrî olarak da, cismî o...
Yazar: Musa TEKTAŞ
Sultan I. Ahmed, 18 Nisan 1590 günü Manisa’da doğdu. Babası Sultan III. Mehmed, annesi Handan Sultan’dır. Çok mükemmel bir tahsil gördü. Arapça ve Farsçayı mükemmel derecede konuşurdu. Ok atmak, kılıç...
Yazar: Kadir ÖZKÖSE
Millî şairlerimizden Orhan Şaik Gökyay’ın “Bu Vatan Kimin” adlı şiirinden iki dörtlükle yazımıza başlayalım. Bu vatan toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır, Bir tarih boyunca onun ...
Yazar: Sırrı ER
“Sâde” yazmak, “basit” yazmak değildir. Çoğu kimse sâde kelimesini basit kelimesiyle aynı anlamda kullanır. Oysa sâde, içinde derinlik barındıran bir kavram… Fakat basit, sathîdir; yüzeysel, üstünkörü...
Yazar: Bilal KEMİKLİ