AİLEDE ŞİDDETİ NASIL ÖNLERİZ
Aile, toplumun özünü, çekirdeğini oluşturan huzur yuvasıdır. Sağlıklı bir toplum için her yönüyle mükemmel bir aileye ihtiyaç vardır. Ailede mutluluğun yakalanması için ekonomik, sosyolojik ve psikolojik sorunlara karşı elbirliği ile mücadele etmek gerekiyor. Asabi ve şiddet yanlısı ebeveynin, doyumsuz, uyumsuz ve huysuz eşlerin, aşırı kıskançlık gösteren eşlerin, kapris yapan kişilerin, aşırı alınganlık gösterenlerin, aile imkânını aşan harcama tutkularının ve gösteriş düşkünü kişilerin ailede mutlu olmaları mümkün görünmemektedir. İmtihan olan bu zorlu hayatta iş stresiyle eve gelme, paylaşmama, bencil istekler, aldatma, doyumsuz istekler, aşağılama, kaba üslûp, kaba ve sert davranışlar günümüz ailesinde en çok yükselen şikâyetlerdendir. Özellikle aile içi şiddet, geleneksel ailede olduğu gibi, yapılan araştırmalarda modern toplumlarda da yüksek oranda görünmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre ailede fiziksel şiddet % 34, sözlü şiddet % 54, cinsel şiddet % 9, çocuklara yönelik fiziksel şiddetin oranı ise % 46’dır. Bu milletçe bizi dehşete düşürecek bir orandır. Bunların nedenleri incelendiğinde alkol, eğitimsizlik ve alışkanlıkla karşılaşmaktayız. Kaba kuvvete başvurarak karşı tarafı susturmak, sindirmek ve etkisiz hale getirmek zaman zaman insanların büyük çoğunluğunun başvurduğu bir yöntemdir. Maalesef fizikî, psikolojik ve sözel şiddet kullanılarak sonuç almaya kalkışmak geçici çözüm sağlamaktan öte bir anlam taşımamaktadır. İnsanın haksız ve sebepsiz yere başka bir insana, hayvana ya da eşyaya şiddet uygulaması dinimizce hoş karşılanmamıştır. Aile içi şiddet denilince ilk akla gelen ise, erkeğin karısına karşı uyguladığı şiddettir. Kadının çocuğuna, çocuğun kardeşlerine şiddet uygulaması da bu kapsamdadır. Şiddetin son yıllarda artmasının nedenlerinin çok ciddi şekilde araştırılması ve analiz edilmesi gerekmektedir. Kadının kişiliğinden daha ziyade dişiliğinin ön plana çıkartılması, bazı kesimler tarafından kadının cinsel meta olarak görülüp sömürülmesi ve saygınlıklarının erkeklerin gözünden düşürülmesi acaba bu şiddet eylemlerinin artmasında ne kadar etkili rol oynamıştır ya da oynamaktadır bu husus araştırılmak durumundadır. Bazı gazetelerin yıllardır kadının bedenini cinsel obje haline getirmesinin şiddetin artmasındaki rolü ve payı nedir? Bazı medya organlarının bilerek ve isteyerek bu tutumlarını sürdürmeleri ile kadınların aile içi şiddete maruz kalmaları arasında ne gibi ilişkiler vardır? Aynı şekilde görsel basında yer alan bazı filmlerde tecavüz sahnelerinin, dayak yiyen kadın görüntülerinin çoğalması ile aile içi şiddetin artmasını incelemek gerekiyor. Ahlâksızca davranışların sergilendiği ve özendirildiği tv dizilerini seyreden insanların bilinçaltlarının nasıl kirletildiği ve bunun da aile içi şiddeti körükleyebileceği gerçeği irdelenmek ve doğru değerlendirilmek zorundadır. Hâlâ bu tür dizilerle, romanlarla, sinema filmleriyle şiddet ve ahlaksızlığı teşvik eden ve topluma sürekli bu tür yanlış algı ve anlayışları pompalayan gözünü daha çok para kazanma hırsı bürümüş kimselerin bugün kalkıp “Kadına karşı şiddet arttı.” diye timsah gözyaşları dökmeleri bize yeterince ikna edici ve inandırıcı gelmemektedir. Aile içi şiddeti ortadan kaldırmak ya da en az seviyeye indirmek için neler yapılabilir: * Önlenebilmesi için gerekli hukuki ve yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalı ve suçluların en etkin şekilde cezalandırılmaları sağlanmalı. * Tv dizileri mutlaka uzman psikolog, pedagog ve ilahiyatçılardan oluşan bir ekip tarafından denetimden geçirilmeli ve ailenin ahlâkını ve ruh sağlığını bozan ve toplumsal değerleri dinamitleyen konular senaryolardan çıkarılmalı. * İntihar haberleri gibi aile içi şiddet haberlerinin yapılması ve tekrar tekrar gösterilmesi kesinlikle yasaklanmalı. * Aile içi şiddetin en önemli nedeni olan alkolle mücadele daha etkin hale getirilmeli ve bu konuda Yeşilay ve diğer sivil toplum örgütleri daha etkin bir çalışma sergilemeli. * Dinî değerler ve maneviyat eğitimine ağırlık verilmeli, kadına ve çocuğa karşı kaba kuvvet kullanarak terbiye etme metodunu tavsiye eden bazı dinî metinler doğru değerlendirilmeli ve dinin doğru bilgisi insanlara en güzel şekilde sunulmalı. * Bazı tv programlarında erkek düşmanlığı yapan, erkeğin saygınlığını aşındıran aşırı feminist yaklaşımların yangına körükle gitmek olduğu gerçeği unutulmamalı ve bu kimselere işin doğrusu mutlaka anlatılmalı. * Aile içi şiddetin artmasında etkili iletişim noksanlığının etkisinin çok büyük olduğu unutulmamalı ve aileler iletişim konusunda uzman kimseler tarafından ciddi bir eğitim sürecinden geçirilmeli. * Erkekler ve kadınlar, aynı yuvayı ve yatağı paylaştıkları eşleriyle bağırmadan konuşmayı öğrenmelidir. Özellikle kadınlar, kendilerini kışkırtan ve erkeğin karşısında hakaret ederek ve bağırarak konuşmayı öğreten bazı yerli ve yabancı filmlerde yer alan sahnelerin kesinlikle ama kesinlikle gelmemelidir. * Ailede, okulda, kışlada ve camide ciddi, doyurucu, kapsamlı ve kuşatıcı eğitimler verilmeli, empatiyi içselleştirmiş insanların topluma kazandırılması konusundaki çalışmalara ağırlık verilmelidir. * Kötü örneklerden daha ziyade iyi örneklerin toplumda yaygınlaştırılması için gerekli çabalar sarf edilmelidir. Kısaca aile içi şiddeti ve kötü muameleyi önlemek için yapılması gerekenler bellidir. Bu hastalığı yenmek için ilgili kuruluşlara ve halkımıza büyük görevler düşmektedir. Huzur, emniyet ve güven toplumu olup tüm dünyaya model ve tanık olabilmemiz için her türlü haksız şiddetle mücadele etmemiz gerektiği hususu açıktır. Duyarlı bir Müslüman olarak bu konuda ne yaptığımızı ya da yapmadığımızı sorgulamalı ve bir an önce harekete geçmek zorundayız.
Sümeyye YILDIZ
Yazar“Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır.”1 İnsanın öğrenme yollarından birisi de başkasını taklit etmektir. Yapacağı hareketi bir örnekte gören kişi o hareketi hayatına daha kol...
Yazar: Sümeyye YILDIZ
İnsanlık tarihinde kadın, lâyık olduğu yeri ve itibarı, ancak İslâm’ın manevî ikliminde bulabilmiştir. İslâm, kadının kişisel ve toplumsal hayatında büyük bir değişiklik meydana getirmiş, ona üstün bi...
Yazar: Sümeyye YILDIZ
Bir kadın ki annedir, Tacıdır başımızın. Bir kadın ki sevgidir, İlacı aşımızın. Bir kadın ki farklıdır, Nasırlı elleriyle. Mutludur yuvasında, Goncası gülleriyle. Bir kadın ki göklerde, A...
Şair: Rabia BARIŞ
Allahu Teâlâ mübarek Kur’an’da; “İyilik ve takva hususunda yardımlaşın, günah ve düşmanlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir.” (5/Maide, 2.) buyuruyor. Şüphes...
Yazar: Sümeyye YILDIZ