ABDÜLKADİR GEYLÂNÎ HAZRETLERİ’NDEN ÖĞÜTLER
Ey oğul! Sen, dünyada ebedî kalmak için yaratılmadın. Allah'ın yoluna uymayan bir yaşayış içindesin. İçinde bulunduğun bu hali hemen değiştir. Kendini Allah'ın takdirine teslim et. Sonra O'nunla birlikte ol. Nasıl bir binanın önce bir temele, sonra da duvarlara ihtiyacı varsa, her işin de önce bir temele sonra da bir yapıya ihtiyacı vardır. Senin yolunun temeli, Allah'ın takdirine teslim olmak, yapısı da O'nunla birlikte olmandır. Bu esasa yapış, ömür boyu, gece gündüz buna devam et. Ey oğul! Tefekkür, kalbin yapacağı işlerdendir. Eğer kendin için bir iyilik görürsen, bir iyiliğe nail olursan, Allah'a şükret. Bir kötülük görürsen de ondan dolayı tevbe et. İşte bu tefekkür sayesinde dinin ihya olur, dirilir, şeytanın da ölür. Şöyle denmiştir: 'Bir saat tefekkür, bir gecelik ibadetten hayırlıdır.' Allah'a ulaşma yolunda yine Allah'ın fiillerini delil getir. Nasıl ki bir sanat eserinden sanatkâra intikal ediliyorsa, Allah'ın muazzam bir sanatı olan bu kâinata bakmakla da Allah'a ulaşılabilir. Onun için Allah'ın sanatı üzerinde tefekkür edersen Allah'a ulaşabilirsin. Hakiki imana sahip olan bir mü'minin iki dış gözü, iki de iç gözü vardır. İki dış gözü ile Allah'ın yeryüzündeki sanat eserlerini görür, iki iç gözü ile de Allah'ın göklerde yaratmış olduğu eserleri görür. Bundan sonra onun gözünden perdeler kaldırılır. Neticede, Allah'ın yakın ve sevgili kullarından olur. Sevgiliden hiçbir şey gizlenemeyeceğine göre, Allah'ın sevgili kullarından olan bu kişiden de İlâhî sırlar gizlenmez. Ey oğul! Meşru yoldan ve helalinden alın teriyle kazandığını ye. Dinini satarak dünyalık elde etmeye ve bu yoldan kazanılmış şeylerle geçinmeye kalkışma. Helalinden ve meşru yoldan kazan. Bu kazancınla başkalarına ikram et. Onlara da yedir, içir. Ta ki aradaki sevgi ve kardeşlik bağlarının devamına ve pekişmesine vesile olsun. Ey oğul! Kendileriyle dünyada sırf dünyalık için arkadaşlık ve dostluk ettiğin şu kişileri yarın göremeyeceksin. Aranız ayrılacak. Kötü dost ve arkadaşlarla aran nasıl ayrılmasın ki, sen onlarla Allah için değil, Allah'tan başka şeyler için dostluk ettin. Eğer insanlarla mutlaka dostluk, arkadaşlık ve ahbaplık etmen gerekiyorsa, takva sahibi, arif, ilmi ile âmil, yalnız Allah'ın rızasını isteyen ve Allah'ın nazarında itibarı olan kişilerle dostluk ve arkadaşlık et. Şu kimselerle dostluk ve arkadaşlık kur: 1- Seni Allah'a yaklaştırsın. 2- Seni dalaletten kurtarsın, doğru yola çeksin. 3- Seni dünyaya kul-köle olmaktan kurtarsın. 4- Önüne ahiret nimetlerini sersin. 5- Seni nefsin esaretinden kurtarsın, hürriyete kavuştursun. 6- Seni yılan, akrep ve vahşi hayvan tabiatlı insanlardan kurtarsın, rahata, huzura kavuştursun.
Editör
YazarHoşgörü, İslâm ahlakının temelini oluşturan bir erdemdir. Bu erdem; insanları yargılamadan, kırmadan ve aşağılamadan, affedici ve anlayışlı olmayı içerir. Hoşgörü, farklı inanç ve görüşleri kabullenme...
Yazar: Editör
El-Vâlî: Bütün Bir Varlığı Düzenleyen ve YönetenEl-Vâlî, bir sıfat olarak, "bir yerin yönetim ve tasarrufunu elinde bulunduran, canlı ve cansız bütün bir varlık âlemini düzenleyen ve yöneten" anlamlar...
Yazar: Editör
Mutasavvıflar, Kur’an ve Hz. Peygamber (s.a.v.)'in öğretilerine titizlikle uyarak nasihatlerde bulunmuşlardır. Es-Seyyid Osman Hulûsi Efendi de bu geleneği devam ettiren önemli bir sufidir. Dîvân ve m...
Yazar: Editör
Fatih Sultan Mehmed, Osmanlı İmparatorluğu'nun icraatları ve askerî dehasıyla öne çıkan padişahlarından biridir. 1432'de Edirne'de doğan Fatih Sultan Mehmed, hem Batı hem de Doğu kültürü eğitimi alara...
Yazar: Editör