93 Gün Süren Anomali Saltanat SULTAN V. MURAD
21 Eylül 1840’da Dolmabahçe Sarayı’nda doğdu. Babası Sultan Abdülmecid, annesi Şevkefza Kadınefendi idi. Sultan Abdülmecid, doğum münasebetiyle Bab-ı Âli’ye şu hatt-ı hümayunu gönderdi: “Hazreti Hakk’ın ihsanına hamdü sena olsun. İş bu Pazartesi günü saat onda gülistan-ı sulb-ı şahanemden (gül bahçesini andıran yüce sülalemden) bir şehzadem dünyaya geldi, diyerek, “Murad” adını verdiği şehzadesi için şenlikler düzenlemesini emretti. Yedi gün boyunca her gün beşer top atılmasını, isteyenlerin evlerini ve konaklarını geceleri kandillerle donatmalarını buyurdu.” İlk Okuma Töreni 1847 yılı yaz aylarında sarayda yine tatlı bir telaş vardı. Şehzade Murad 7, Şehzade Abdülhamid 5 yaşına girmişlerdi. Şehzadelerin eğitime başlaması ve bunun için tören yapılması düşünülüyordu. Törenin yapılacağı yaklaşık üç ay öncesinden devletin resmi gazetesi Takvim-i Vekayi’den duyurulmuş ve hazırlıklara başlanmıştı. Haberde şöyle yazıyordu: “Sultan Abdülmecid Han’ın şehzadeleri Murad ve Abdülhamid için Bed-i Besmele Töreni yapılacak, bir gün sonra da 12 gün sürecek sünnet düğünü tertiplenecektir. Düğün münasebetiyle İstanbul’daki 3 yaşına gelmiş çocuklar da sünnet edilecektir. Çocuklara hediye olarak sünnet kıyafetleri hazırlanacaktır. İstekli velilerin 15 gün içinde görevlilere müracaat etmeleri gerekmektedir.” Daha sonra Sultan Abdülmecid de bir hattı hümayun yayınlayarak törenin ayrıntılarını açıkladı. Yazıda, Bed-i Besmele’nin 20 Eylül 1847’de yapılacağı, padişahın bir gün önceden Haydar Paşa’da bulunan kasrına gideceği bildirildi. O gün geldiğinde Haydar Paşa sahrasındaki tören alanına geçildi. Padişah Abdülmecid için bir çadır (şemsiye) kuruldu. Şehzade Murad ve Abdülhamid, İstanbul’daki okullarda okuyan çocuklardan oluşan grupla birlikte padişahın çadırına doğru ilerlediler. Onlar yürürken topluluk dualar ve ilahiler okuyordu. Ardından hep birlikte “Âmin!” deniliyordu. Padişahın yanında bakanlar, diğer ileri gelenler, şeyhülislam, âlimler ve şehzadelerin hocaları ve öteki davetliler oturuyordu. Gelen şehzadeler, tertip heyeti tarafından karşılandı. Şehzadeler, padişahın huzuruna geldiklerinde şeyhülislamın önüne işlemeli bir rahle ve minder kondu. Önce Şehzade Murad besmele çekti ve usul olduğu üzere elifba harflerini okuyarak tamamladı. Sonra aynı işlemi Şehzade Abdülhamid tekrarladı. Ardından şeyhülislam ile Murad Molla Tekkesi Şeyhi Murad Efendi, hayırlara vesile olması dileğinde bulundular ve dualar ettiler. Dualara, şehzadelerle birlikte gelen ve orada bulunan okul çocukları yüksek sesle “Âmin!” diyerek eşlik ettiler. Duaların ardından Selimiye Kışlası önünden top atışları yapıldı ve tören sona erdi. Bir gün sonra şehzadeler sünnet ettirildi ve aynı yerde 12 gün süren gösterişli bir sünnet düğünü gerçekleştirildi. Kitapsever ve Müzisyen Şehzade 1840 yılı sonlarından başlayarak annesi, babası ve amcası Sultan Abdülaziz, büyümesi, yetişmesi ve terbiyesi için büyük emek harcadılar. Çocukluk ve gençlik dönemi rahat ve huzurlu geçti. Babasının ilk erkek evladı olmasından dolayı eğitim ve öğrenimine özen gösterildi. Dönemin ünlü bilginlerinden din ve fen ilimlerini öğrendi, özel dersler aldı. Ferid Efendi’den Lisan-ı Osmani, Şeyh Hafız Efendi’den Hadis, Ömer Hulusi Efendi’den Buhari Şerif dersleri gördü. Osmanlı Tarihi, Kültür, Fransızca ve Müzik derslerini daha çok seviyordu. Önce Ethem Paşa’dan, sonra Kemal Paşa ile Mösyö Gardet adlı bir Fransız’dan ders alarak Fransızcasını ilerletti. Okumayı ve araştırma yapmayı çok severdi. Tam bir kitap kurduydu. Daha şehzadeliği zamanında, kendisine büyük sayılabilecek bir kütüphane kurdu. Yaşı ilerledikçe Avrupa’dan, özellikle Fransa’dan kitaplar getirtti. Fransızca kitapları ve yayınları dikkatle takip ederdi. Bunun kültürünü artırması ve kendisini geliştirmesine katkısı çok fazlaydı. Fakat yabancı kültürlerden olumsuz şekilde etkilenmesine ve Avrupa tarzında bir düşünceye ve yaşantıya alışmasına da yol açıyordu. Şehzade Murad’ın müziğe karşı özel bir alakası ve kabiliyeti vardı. Mızıka-yı Hümayun şefi Guiseppe Donizetti Paşa’dan, aynı yerin komutanı Guatelli Paşa ve hocalarından Albay Augusto Lombardi Bey’den özel müzik dersleri aldı. Piyano çalmayı öğrendi. Yanı sıra ud ve keman dersleri de gördü. Batı müziğine daha fazla ilgi duyuyordu. Öyle ki, 488 adet piyano bestesi yaparak “Batı müziğinde en çok eser besteleyen padişah” sıfatına sahip olacak kadar kendisini ilerletti. Şehzadeliği sırasında Avrupa’yı yakından görme ve tanıma imkânını buldu. Amcası Sultan Abdülaziz, 1867’deki Avrupa gezisine çıkarken onu da yanında götürdü. Daha o zamandan Avrupa’ya hayran oldu. Babası Sultan Abdülmecid gibi o da şehzadeliğinden itibaren yenilikçiliği ve Avrupalılaşmayı benimsedi. Gezi sırasında, geleceğin İngiltere Kralı VII. Edward başta olmak üzere birçok Avrupalı prens ile dostluk kurdu. Onlarla mektuplaşarak görüş alış verişinde bulundu. Bu ilişkiler ve mektuplaşmalar kendini çok etkiledi. Korku ve Endişe Dolu Taht Yolu
İsmail ÇOLAK
YazarAyasofya, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, M.532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup 1453...
Yazar: Resul KESENCELİ
Ağabeyi Sultan Reşad’ın ölümünden sonra padişah olduğunda 56 yaşındaydı. 4 Temmuz 1918’de, Topkapı Sarayı’nda yapılan törenle 36. padişahı olarak tahta çıktı. 31 Ağustos’ta, Osmanlı tarihindeki son kı...
Yazar: İsmail ÇOLAK
İsrail, Filistinlilere yönelik zulüm ve saldırganlıklarını tekrar tekrar sergilemekten bıkmıyor, kan ve gözyaşına doymak bilmiyor. Uçak, top ve tanklardan attığı tonlarca bomba ile milyonlarca Filisti...
Yazar: İsmail ÇOLAK
Çanakkale Savaşı kadını erkeği, yaşlısı genci ile milletimizin tüm fertleri ve tüm katmanlarıyla arzı endâm eylediği, omuz omuza verdiği bir kader, bir varlık yokluk mücâdelesi idi. Vaziyet böyle olun...
Yazar: İsmail ÇOLAK