1. Abdülhamid’in Tahta Namzet Kızı Esma Sultan
Sultan I. Abdülhamid'in kızlarındandır. Yedinci çocuğu olarak 17 Temmuz 1778 Pperşembe günü dünyaya geldi. Annesi, I. Abdülhamid’in ikinci kadını Ayşe Sineperver Kadıne Efendi’dir. Padişah, kızına, çok sevdiği ve kendisinden bir yaş küçük olan kardeşi Esma Sultan’ın adını verdi. O yüzden, kardeşi büyük, kızı ise Küçük Esma Sultan olarak bilinir.
Doğumu vesilesiyle çeşitli şenlikler yapıldı, lakin uzun tutulmadı. Doğumun müjdelenmesi için deniz kıyısından top atışı yapıldı ve padişahın hizmetlilerinden Abdullah Ağa sadrazama gönderilerek doğum haberi verildi. Ertesi gün cuma namazı için Sinanpaşa Camii’ne giden padişah, namazdan sonra Çinili Köşk’e geçti ve burada devlet erkânı ve ulemanın tebriklerini kabul etti. Diğer sultanlar gibi iyi bir eğitim aldı. Annesi;, eğitimi, terbiyesi ve büyütülmesi olmak üzere her işiyle yakından ilgilendi; gördüğü olumsuzluklara müdahale etti.
3.Selim, çok sevdiği Ççuhadar Hüseyin Ağa’yı, Kaptan-ı Deryalığa yükselterek Esma Sultan’la nişanladı. O esnada, Esma Sultan 14 yaşındaydı. Nişan ve nikâh merasimleri 1792 yılında, III. Selim’in isteğiyle, aynı gün yapıldı. Gönderilen nişan takımı, Nişan Alayı’yla Bâbıâli’den çıkıp Soğukçeşme yoluyla saraya getirildi.
Nişan bohçasının damat paşaya gönderilmesi ve müneccimbaşı tarafından belirlenen eşref saatinin gelişiyle birlikte nikâh merasimi başladı. Şahitler dinlendikten sonra, şeyhüliİslâm, nişanları taktı ve mihr-i müeccel olarak 15 bin kuruş tespit edildi. Şeyhüliİslâmın duasından sonra şerbet, gülâb ve buhur ikram edildi ve nikâha katılan devlet erkânına, damat paşa ve sultan adına değerli hediyeler verildi.
Düğün, nişandan yaklaşık yedi ay sonra, 19 Aralık 1792’de yapıldı. Gelenek üzere, çarşamba günü başladı ve tertip edilen çÇeyiz aAlayı, Sultanahmet’teki Divanyolu Sarayı’na gönderildi. Nişan töreninde olduğu gibi, çeyizi götürenlere padişah tarafından atiyyeler ihsan edildi.
Sultan’ın Gelin Alayı için erkân-ı devlet ve hademe-i saltanat sarayda toplandı. III. Selim, Cuma günü, geleneğe uyarak tebrikleri kabul etmek üzere Divanyolu Sarayı’na gitti. Akşama kadar sarayda kalan padişah, damada samur sırtı erkân kürkü hediye etti. Sultan’a, Mihrişah Valide Sultan tarafından da değerli hediyeler gönderildi. Düğün bu şekilde üç gün sürdü. Ancak bu evlilik çok uzun sürmedi. Zira Hüseyin Paşa 11 yıl sonra, 1803’tde, Hüseyin Paşa vereme yakalanarak vefat etti. O sırada 25 yaşında olan Esma Sultan da bir daha evlenmedi.
Esma Sultan, güzel giyinmeyi severdi. Kılığı kıyafeti ile İstanbul kadınlarına örnek teşkil ederdi. Mesire yerlerine gezmeye gitmekten hoşlanırdı. Asıl dikkat çeken yanı, siyasetten uzak kalmayıp, devlet işlerine müdahalelerde bulunmasıydı. III. Selim’in tahttan indirilmesini hedefleyen Kabakçı Mustafa İsyanı’nda, annesiyle birlikte etkili olduğu ve IV. Mustafa’nın tahta çıkmasında hayli çaba sarf ettiği iddia edilir.
Alemdar Mustafa Paşa Hadisesi akabinde, III. Selim’in öldürülüp II. Mahmud’un tahta çıkarılması üzerine muhalefetini sürdürdüğü, IV. Mustafa’nın yeniden padişah olması için girişimlerde bulunduğu ve yeniçerileri isyana teşvik edenler arasında yer aldığı da iddialar arasındadır.
Hatta IV. Mustafa’yı tahta geçirmek maksadıyla saray kapısına dayanan yeniçeriler, sabık padişahın idam edildiğini duyunca,; II. Mahmud’un padişah olmasına karşı oldukları için ve geride tahta oturtabilecekleri bir şehzade bulamayınca, Esma Sultan’ı tahta çıkarmayı düşündüler.
Bu durum, Osmanlı tarihinde yaşanan en ilginç gelişmelerden biridir. Bütün bunlara rağmen Padişah, Esma Sultan’a karşı herhangi bir tedbir almadı; aksine, onu sevmeye devam etti. Ablasını, Çamlıca’daki köşkünde sık sık ziyaret ederdi. Hatta bir sohbet esnasında kendisine: “Ya abla, sen erkek olsaydınn ben ne yapardım?” şeklinde latife yaptığı rivayet edilir.
Görüldüğü üzere, Esma Sultan çok renkli, çok yönlü, faal ve cevval kişilik özelliklerini şahsında toplamış, farklı yaşam tarzı ve hayat serüveniyle dikkatleri üzerine çekmiş bir padişah kızıydı. Hanedanın pek çok üyesine göre daha uzun bir hayat süren Esma Sultan, 5 Haziran 1848’de, 72 yaşındayken dünyaya veda etti. Son zamanlarında yaşlılığa bağlı olarak hafıza kaybına uğradığı zikredilir. Na’şı, Divanyolu’ndaki II. Mahmud Türbesi’ne defnedildi. Hanedanın ve İstanbul’un en zenginleri arasındaiçerisinde yer almasına rağmen, Çamlıca’da yaptırdığı çeşme dışında herhangi bir hayratı bulunmamaktadır.
Bengisu HAYAT
YazarBen sekiz yaşındayken, Vefa’dan Fatih’e, otuz altı dairelik büyük bir apartmana taşınmıştık. Komşularımızın çoğu Karadenizli olduğu için, bizim adımız Malatyalılardı. İlk tanışırken, komşumuz Hafız Ha...
Yazar: Raziye SAĞLAM
Sultan II. Bayezid’in kızıdır. 1465’te Amasya’da doğduğu sanılmaktadır. Sonraki yıllarda Sinan Paşa ile evlenmiştir. Evliliklerinin, II. Bayezid şehzade iken, 1480’de Amasya’da gerçekleştiği kuvvetli ...
Yazar: Bengisu HAYAT
Sultan Abdülmecid’in Gülcemal Kadın’dan olan ilk kızıdır. V. Mehmed Reşad ile Refia Sultan’ın da öz kardeşidir. 1 Ekim 1840’ta, Beşiktaş Sarayı’nda doğmuştur. İlk kız olması ve kendisinden önce dünyay...
Yazar: Bengisu HAYAT
Sultan III. Mustafa’nın kızlarından bir başkasıdır. Âdilşah Kadınefendi’den 15 Aralık 1765 tarihinde dünyaya gelmiştir. Diğer çocuklarının doğumlarında olduğu gibi, Beyhan Sultan’ın doğumunda da babas...
Yazar: Bengisu HAYAT