ALLAH RÂZI, KUL RÂZI

"Yoldan çıkan fâsıklar ve inkâra şartlanan münkirler
Allah'ın râzı ve hoşnut olmadığı gürûhtur. Allah'ın
ölçülerine göre yaşamayanlar¸ O'nun dinini hayat
düstûru edinmeyenler¸ O'nun bizlere bahşettiği
güzellikleri insanlıkla paylaşmayanlar Yüce
Yaratıcının sevmediği ve râzı olmadığı kimselerdir."
"Allah Râzı Olsun"
Çokça söyleriz yahut duyarız¸ "Allah râzı olsun." duâsını. Ancak ne söyleyen farkındadır duânın anlamından¸ ne de söylenen! Tükettiğimiz kavramlardandır rızâ kavramı. Çoğu zaman vara yoğa söyleriz¸ ama hiç düşünmeyiz; Yüce Allah kimlerden¸ ne zaman¸ hangi şartlarda râzı olur? Ya da¸ "Allah râzı olsun." dediğimiz kimse gerçekten bu duâyı hak etmiş midir? Yüce Yaratıcıyı râzı edecek bir davranışta bulunmuş mudur?
Peki¸ Allah'ın rızâsı ne demektir¸ Yüce Allah kimlerden râzı olur-kimlerden râzı olmaz¸ O'nun rızâsı nasıl kazanılır? Şimdi bu sorulara cevap arayalım:
Rız⸠hoşnut olmak demektir. Rız⸠râzı olan kişinin yüz ifadelerinde¸ söz ve davranışlarında kendisini gösterir. Rız⸠yalnızca¸ "Tamam râzı oldum¸ kabul ettim." demekten ibaret değildir. Karşısındaki kişiden râzı olan kimse¸ ona sevgi ve minnet nazarıyla bakar¸ güzel sözleriyle ona iltifat eder¸ lütuf ve ikramlarıyla onu taltif eder. Yüce Allah'ın kulundan râzı olması¸ onu bağışlaması¸ ona yardım etmesi¸ onu koruması altına alması¸ ona ikram etmesi şeklinde kendisini gösterir. Kulun Rabbinden râzı olması da¸ Rabbinin kazâ ve kararına teslim olması¸ O'nun buyruklarına girip onların gereklerini yerine getirmesi¸ Rabbin râzı olacağı amelleri yapması¸ O'nun kendisi için biçtiği her şeyden¸ kendisine sunduğu her nimetten râzı ve hoşnut olması demektir.
Kur'ân-ı Kerîm pek çok âyetinde Allah'ın rızâsından (Rıdvân¸ mardâtillah¸ ibtiğâ vechillah)¸ O'nun kimlerden râzı olacağından¸ Allah'ın rızâsını kazanmak için koşturan kullardan ve kulun Allah'tan râzı oluşundan bahseder. İşte bu âyetlerden bir kısmı:
Yüce Allah'ın Râzı Olacağı Kimseler
1. Doğrular¸ doğruluğu kendilerine şiâr edinmiş olanlar¸ her hal ü kârda doğru dürüst olanlar¸ Rablerine kullukta sadâkat gösterenler:
"Allah¸ "Bu¸ doğrulara doğruluklarının fayda verdiği gündür; ebedî ve temelli kalacakları¸ altlarından ırmaklar akan cennetler onlarındır. Allah onlardan hoşnut olmuştur¸ onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır¸ bu büyük kurtuluştur." dedi."[2]
2. Hayır ve iyilik yarışında koşturanlar¸ Ensâr ve Muhâcir ruhuna sahip olanlar¸ Allah için her şeylerinden ferâğat edenler¸ mal ve canlarını O'nun uğruna harcamaktan çekinmeyenler¸ yine Allah yolunda olanlara Allah için yardım edenler:
"İyilik yarışında önceliği kazanan Muhâcirler ve Ensâr ile onlara güzelce uyanlardan Allah hoşnut olmuştur¸ onlar da Allah'tan hoşnutturlar. Allah onlara¸ içinde temelli ve ebedi kalacakları¸ içlerinden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır; işte büyük kurtuluş budur."[3]
3. Allah ve Rasûlü'ne bağlı kalacaklarına söz verenler: Adanmışlar: İslam'ı yaşamak ve yaşatmak için koşturanlar:
"Allah inananlardan¸ ağaç altında sana baş eğerek el verirlerken¸ and olsun ki hoşnut olmuştur. Gönüllerinde olanı da bilmiş¸ onlara güvenlik vermiş¸ onlara yakın bir zafer ve ele geçirecekleri bol ganimetler bahsetmiştir. Allah¸ güçlü olandır¸ Hâkim olandır."[4]
4. Allah ve Peygamberin hatırını her şeyden üstün tutanlar¸ Allah düşmanlarına asla sevgi duymayanlar:
"Allah'a ve âhiret gününe inanan bir toplumun¸ babaları veya oğulları veya kardeşleri ya da akrabaları olsa bile Allah'a ve peygamberine karşı gelenlere¸ sevgi beslediklerini görmezsin. İşte Allah¸ imanı bunların kalplerine yazmış¸ katından bir nur ile onları desteklemiştir. Onları¸ içlerinden ırmaklar akan¸ içinde temelli kalacakları cennetlere koyar. Allah onlardan hoşnut olmuştur¸ onlar da Allah'tan hoşnut olmuştur. İşte bunlar¸ Allah'tan yana olanlardır. İyi bilin ki¸ saadete erecek olanlar¸ Allah'tan yana olanlardır."[5]
5. İman edip imanlarının gereğini yerine getirenler¸ imanı sözde bırakmayıp davranışlarıyla onu ispat edenler. Sabır ve kararlılıkla istikamet yolunda olmaya devam edenler:
"Fakat inanıp yararlı iş işleyenler¸ işte onlar da¸ yaratıkların en iyileridirler. Onların Rableri katındaki mükâfâtı¸ içinde temelli ve sonsuz kalacakları¸ içlerinden ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah onlardan râzıdır. Onlar da Allah'tan râzıdır. Bu¸ Rabbinden korkan kimseyedir."[6]
Tüm bu özellik ve güzelliklere sahip olanlara Yüce Rabbimiz şu müjdeyi sunar:
"Ey huzur içinde olan can! O¸ senden¸ sen de O'ndan hoşnut olarak Rabbine dön! Ey can! İyi kullarımın arasına gir. Cennetime gir."[7] Kulun Rabbinden râzı olması¸ itaatle O'na boyun eğmesi¸ Rabbin kulundan râzı olması ise ona sevabla karşılık vermesi¸ onu rahmetiyle yarlıgayıp cennetine koyması¸ nimetlere boğması demektir.
Yüce Allah Kimlerden Râzı Olmaz?
Yoldan çıkan fâsıklar ve inkâra şartlanan münkirler Allah'ın râzı ve hoşnut olmadığı gürûhtur. Allah'ın ölçülerine göre yaşamayanlar¸ O'nun dinini hayat düstûru edinmeyenler¸ O'nun bizlere bahşettiği güzellikleri insanlıkla paylaşmayanlar Yüce Yaratıcının sevmediği ve râzı olmadığı kimselerdir. İmtihanın gereği olarak Yüce Allah¸ bunlara izin verir¸ fırsat verir¸ ancak asla onların yapılmasını istemez ve asla onları sevmez. Şu âyetlerde de Allah'ın râzı olmadığı/olmayacağı kimseler açıklanır.
"Siz onlardan hoşnut olsanız bile¸ Allah¸ yoldan çıkmış/fâsık kimselerden râzı olmaz."[8]
"Eğer inkâr ederseniz bilin ki Allah sizden müstağnîdir. Kullarının inkârından hoşnut olmaz. Eğer şükrederseniz sizden hoşnut olur."[9]
Son söz; Yüce Allah'ı ve peygamberini râzı etmek her şeyden önemli ve hayırlıdır. Allah ve Rasûlü'nün hatırını hoş tutmak¸ her şeyden önemli ve gereklidir.
"Eğer inanıyorlarsa Allah'ı ve peygamberini hoşnut etmeleri daha gereklidir."[10]
"Allah'ın hoşnut olması en büyük şeydir. İşte büyük kurtuluş budur."[11]
Şimdi tüm bu açıklamalardan sonra şu soruları soralım kendimize:
Biz kimleri râzı etmek için koşturuyoruz?
Bizler¸ Rabbimizin bize uygun gördüğü rolden/konumdan¸ bizim için belirlediği hüküm ve kararlardan râzı mıyız?
Bizim râzı ve hoşnut olduğumuz kimseler¸ Yüce Allah'ın râzı ve hoşnut olduğu kimseler mi?
Başkalarının rızâsını kazanacağız derken¸ Yüce Allah'ın rızâsını kaybedebileceğimizi düşünüyor muyuz?
Peki¸ O bizden râzı mı?
O'nun rızâsını kazanmak için¸ O'nun belirlediği formüllerden ne kadarını yerine getiriyoruz?
Unutmayalım ki Rıdvân adlı meleğin ev sahipliğini yaptığı Cennete¸ Allah'ın rızâsını kazanmakla gireceğiz.
[1] Nesâî¸ Sehv 62; Ahmed¸ I¸ 308.
[2] 5/Mâide¸ 119.
[3] 9/Tevbe¸ 100.
[4] 48/Fetih¸ 18.
[5] 58/Hadîd¸ 22.
[6] 98/Beyyine¸ 8.
[7] 89/Fecr¸ 27-30.
[8] 9/Tevbe¸ 96.
[9] 39/Zümer¸ 7.
[10] 9/Tevbe¸ 62.
[11] 9/Tevbe¸ 72.