DERVİŞ

Mürşidler¸ müridlerine¸ dervişlerine böyle bir hayat tarzını öğütlerler. Tabiidir ki bu durum dünyadan tamamen el etek çekmeyi¸ fakr u zarûret içinde pejmürde bir hayat yaşamayı gerektirmez. Bu tavsiyeler sûreten değil¸ sîreten; şeklen değil¸ ahlak ve edebiyle güzel olmayı¸ meşru yollardan elde etmeyi¸ güzel yaşamayı özendirmektir; dünyaya ve düyalıklara esir olmamayı tavsiye ettmektedir.
Tasavvuf ve tarikat denilince¸ mürşid ve derviş kelimeleri de hemen akla gelen kavramlardır. İslâm'ı daha iyi yaşamak¸ maddenin esiri olmaktan kurtulup¸ elde ettiğimiz dünyevî varlıklarımızı Hak yolunda ve meşru alanlarda sarf edebilmek¸ ailemiz başta olmak üzere¸ komşularımızla¸ dostlarımızla¸ iş ortaklarımızla¸ mesâî arkadaşlarımızla iyi ve hoş geçinebilmek¸ velhâsıl Rabbimizin hoşnûd olacağı bir Müslüman olmak hemen herkesin arzu ettiği bir hayat tarzıdır. Bunun için ilmiyle âmil¸ hâliyle müessir olan büyüklerimiz¸ kendisine intisap edenleri¸ muhiblerini¸ sevenlerini böyle bir hayata yönlendirmek için nasîhatlar etmektedirler. Sözle¸ kisveyle¸ malla mülkle değil¸ amelle¸ gönülle¸ aza kanâatle belki de yoklukla bile iyi bir Müslüman olunacağını söylemekte; özlerimizin ve özlerimizin doğru ve dürüst¸ amellerimizin ve faâliyetlerimizin makbûl olmasını salık vermektedirler.
Kısacası mürşidler¸ müridlerine¸ dervişlerine böyle bir hayat tarzını öğütlerler. Tabiidir ki bu durum dünyadan tamamen el etek çekmeyi¸ fakr u zarûret içinde pejmürde bir hayat yaşamayı gerektirmez. Bu tavsiyeler sûreten değil¸ sîreten; şeklen değil¸ ahlak ve edebiyle güzel olmayı¸ meşru yollardan elde etmeyi¸ güzel yaşamayı özendirmektir; dünyaya ve düyalıklara esir olmamayı tavsiye ettmektedir.
Es-Seyyid Osman Hulûsî Efendi¸ bu sayıdaki iki kısa şiirinde dervişin nasıl olması gerektiğini ifade etmektedir. Gayet sâde bir dille yazılmış olan bu şiirlerde o¸ bir dervişin nelere dikkat etmesi gerektiğini belirtmektedir. Bu manzumeler¸ dervişin yatıp-kalkmasının¸ yiyip-içmesinin¸ yürüyüp-gezmesinin¸ gönül âleminin¸ hayatta karşılaştığı sıkıntı ve elemlere tahammülünün nasıl olacağının en veciz şekilde ifadesidir. O halde daha fazla söze hâcet yok. Onun sözlerini okuyup kendimize bir nazar eyleyelim:
- Dervişin yastığı katı taş gerek
Yediği eleksiz arpa aş gerek
Yolda yalın ayak açık baş gerek
Menzil-i maksûda erem der ise
- Yoklukta yürüyüp yüzü hâk ola
Su gibi eriyip özü pâk ola
Derd ile sînesi çâk ü çâk ola
Cemâl-i dil-beri görem der ise
- Boyun vere her zahmete katlana
Sabır ede her acıya tatlana
Mihnet çeke yaya iken atlana
Hakîkat güllerin derem der ise
- Derviş olan kişiler eğer arzu ettikleri mânevî makamlara ulaşmak¸ Cenâb-ı Hakk'ın rızâsına kavuşmak istiyorlarsa bazı sıkıntılara katlanmalıdırlar. Hatta bunların yastığı sert taş¸ yedikleri de elenmemiş arpa unundan ekmek ve aş olabilir. Hayatta yalın ayak¸ baş açık bile kalsalar şikâyet etmemelidirler.
- Derviş olanlar sevgilinin güzelliğini¸ yani cemâlullâhı görmeyi diliyorlarsa¸ yokluk içinde yaşasalar da özleri su gibi temiz¸ yüzleri de toprak gibi yumuşak¸ özü de tertemiz olmalıdır. Gönülleri de Allah aşkıyla yanıp onun derdi ile dopdolu ve bu dert ile pâre pâre olmalıdır.
- Hakikat güllerini devşirmek isteyen dervişler ayrıca her sıkıntıya göğüs gerip¸ her zahmete katlanmalı; sabr ederek her acıyı bal eylemelidirler. Ola ki çektiği sıkıntılara sabr ede ede bir gün olur da yaya iken ata kavuşur¸ rahata erer.
—
- Soyun varından derviş ol derviş
Sıyrıl ârından derviş ol derviş
- Aşka yan tutuş deme düz yokuş
Yâra var kavuş derviş ol derviş
- Terk-i kâl ile kesb-i hâl ile
Yağ u bâl ile derviş ol derviş
- Hulûsî özüm sanadır sözüm
Ey iki gözüm derviş ol derviş
- Ey Hulûsî eyleme gel cedel
Gelmeden ecel derviş ol derviş
—
- Ey dervişim diyen! Elinde bulunan dünya varlığıyla övünmeyi¸ onlara güvenip Allah'ı ve âhireti unutmayı terk et. Varlık elbisesinden soyun utanma. Zengin olsan da fakirliğe düşsen de dervişliği elden bırakma.
- Sakın dervişliği terk eyleme. Sıkıntı çeksen de rahata ersen de her zaman ilâhî aşk ile yan tutuş. Böylece olursa ancak Allâh'a¸ O'nun rızasına kavuşursun.
- Ey derviş¸ gerçekten dervişliği istiyorsan: Sözü çok söylemeyi terk eederek¸ hâl ehli olarak¸ yaşayışına dikkat ederek; kâl ehli değil hâl ehli olarak; sadece konuşan değil¸ yapan olarak. İşte böyle yaparsan hayat senin için yağlı ballı olur.
- Hulusî bu sözleri önce kendi özüne nefsine söylemektedir. Sonra ey iki gözüm gibi kıymetli olan dervişlerim! Nasîhatlarım sizleredir. Gerçek derviş ol ve dervişliği terk eylemeyin.
- Ey Hulûsî! Sen kendin de dervişim diyorsan sakın kavga etme. Kimseyle cedelleşme. Ömür sona erip ecel gelmeden derviş ol da kendini ahirete hazırla.