DÎVÂN-I HULÛSÎ-İ DÂRENDEVÎ

Gizli pâzâr içre bu pâzâr-ı aşkı kurdu yâr
Girdiler pâzârına her âşinâ bîgâne var
Cân verip ümmîd-i vasl ile rızâya düşdüler
Eylediler her ne varsa yâr yolunda târumâr
Zühdünü zünnârını tââtını efkârını
Cümlesin yağmaya verip tutdular dostla karâr
Her ne yüzden görseler lutf u atâ kahr u cefâ
Cümlesin dostdan bilip dostdan görüp dostdan tutar
Şem’in cemâl-i envârına bakıp pervâne-i cân
Bülbül ağlatdı gül açdı yanağın zâr u zâr
Kimseler dermân eder sanma Hulûsî derdine
Açdı çünkü mest çeşm-i gamze-i hûn-hâr-ı yâr