MEVLÂNA’DAN HİKÂYELER

Kitabın adı: Mevlâna’dan Hikâyeler
Yazarı: Sadık Yalsızuçanlar
Yayınevi: İncir Yayıncılık
Yayın yeri ve yılı: Kayseri-2018
Sayfa sayısı: 224
Yaş aralığı: 13+
İşlenen konular: Allah ve peygamber sevgisi, iyilik, cömertlik, yardımlaşma, tevazu…
Mesnevi, kelime olarak “ikili, ikişer ikişer” gibi anlamlara gelir. Edebiyatımıza İran edebiyatından geçmiş Divan edebiyatı nazım şeklidir. Beyitler halinde yazılan mesnevilerde beyit sınırlaması yoktur. Destan konuları, aşk hikâyeleri, savaşlar, dini ve felsefi konular bu nazım şekliyle ele alınmıştır. Ancak bugün mesnevi nedir, diye sorulduğunda hemen hemen herkesin aklına Mevlâna Celaleddin-i Rumî’nin Mesnevi adlı eseri gelmektedir. Oldukça hacimli olan bu eser (yaklaşık 26 bin beyit) adıyla anılan türü gölgesinde bırakmıştır. Eser öğretici bir özellik taşır. Mevlâna Hazretleri, çok derin meseleleri rahat ve anlaşılır bir şekilde bu eserinde ortaya koymuştur. Türkçeye birden fazla çevirisi yapılan eser yine pek çok yazar tarafından farklı formlarda ele alınmış, değerlendirilmiştir.
Bu kısa bilgi aktarımından sonra, Sadık Yalsızuçanlar’ın şiirsel üslubuyla kaleme aldığı Mevlâna’dan Hikâyeler adlı çalışmasından bahsedebiliriz. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, gençlerimizin kitap okumaya başlamadan önce kararsız kaldıklarını görüyoruz. Şu sözleri de sıkça duyuyoruz. Ben kitap okumak istiyorum; ama acaba hangi kitaptan başlasam? Bu soru bizim kültürümüzden ne kadar uzaklaştığımızım da bir dışavurumudur bence. O kadar zengin bir kültür dairesi içerisinde ne okuyacağını, nereden başlayacağını bilmemek büyük bir eksikliktir kanaatimce. Ben de diyorum ki: “Sevgili çocuklar, sevgili gençler! Elimizin altında Mesnevi gibi muhteşem bir eser var. Niçin ondan başlamıyorsunuz. Bu hem de sizin geçmişinizi tanımanız açısından son derece elzemdir.
İşte Yalsızuçanlar’ın hazırladığı bu kitap da mesneviye kapı aralamamız açısından önemli bir çalışma olmuş. Kitapta Mesnevi’den alınan tam 163 hikâyeye yer verilmiş. Yazar kendi üslubunca yukarıda da belirttiğimiz gibi şiirsel bir üslupla hikâyeleri özünden/aslından koparmadan okuyucuya aktarmış. Seçilen hikâyelerin hepsi de birbirinden ibretlik ve öğretici. Bu hikâyeleri okurken zaman zaman gülümsüyor, zaman zaman hüzünleniyorsunuz. Tamamında ise bir ders çıkarıyorsunuz. İyilik, cömertlik, dostluk, yardımlaşma, tembellik vs. pek çok konuyu bu hikâyelerden okuyabilirsiniz.
Mevlâna’nın ifadesiyle “sırlar bahçesi” olarak adlandırılan bu eser gerçekten de bitmez tükenmez hazineleri barındırıyor. Geçerliliğini 700 yıl önce olduğu gibi bugün de koruyor.
Yazarın kitabın girişindeki Mevlâna (Hz.) ve Mesnevi hakkındaki şu sözlerine yer vererek yazımızı noktalıyoruz: “Hazret-i Mevlâna aşk burcundandır. Aşk varlığın özüdür, mayasıdır. Mevlâna, bir Allah aşığı olarak, Şems’in tutuşturduğu ateşte yanmış ve Büyük Divanı’nda aklı aşan ve onu da kuşatan aşk dolu sözler söylemiştir. Büyük Bilge, bugüne de ışıklar düşüren hikmetli öyküler anlatır Mesnevi’de. Mesnevi, bir geleneğin, insanın sonsuz macerasını meseller yoluyla anlatma geleneğinin özel adıdır aynı zamanda.”