Anne !..

Varlığımın başında Hazreti Havva’sın sen,
Üveys el-Karanî’yim emrine ücrasın sen,
İtaatte semadan Rabbimden nidasın sen,
Nur akardı menbâın burnumda tüter anne.
Bastığın toprakları kendime diyar seçtim,
Nice güzeller içinde en güzel yâr seçtim,
Senden başkalarını derdime ağyar seçtim,
Yarım kaldı her yanım, sormadım hatır anne.
Yüreğimde bir nehir bütün akışım sana
Firdevs-i âlâ yüzlüm kutsal nakışım sana
Mezarında olsan da içim döküşüm sana
Ölümü sevdir bana son sözü yetir anne
Geceleri sabaha taşır beni düşlerim,
Matem dolu yılların mevsiminde kışlarım.
İhtiyar gözlerimde çocuksu bakışlarım
Kocaman kucağına yeniden yatır anne.
Yetmiyor cennetime ibadet ve niyazım
Şifrelidir kilitler, anne rızası lazım
Söz veriyorum anne bu ettiğim son nazım
Bitmeyen şefkatinin sonunu getir anne
Satılmıyor, bulunmaz olsa cennette çarşı,
Nefesimi tutarım vermem yüzüne karşı,
“Öf” sanmandan korkarım, yoksa sallarsın arşı Hadi,
beni sırtında rızaya götür anne
Yoksulluğun yeterdi, ellerinde bereket,
Nasıl şeydi o annem! haydi bana tarif et,
İki erkek beşi kız bir de başa hüküm/et,
Cevabını bilmezsin anladım, yeter anne
Hep söylerim kendime, ademlikte adam ol
Yoktun annenden önce yine annende kaybol
Rabbine gideceksen işte sana doğru yol
Kovma ayak izinden, ölümden beter anne
Ne kadar söylesem de bu söz dünyada bitmez
Mürekkep olsa deniz, tarife gücü yetmez
İmanım ki; çağırır kulağını incitmez
Her an seslenip durur cümlesiz satır anne